Gündem

ABB’nin konser harcamaları mercek altında: Mansur Yavaş’tan ilk açıklama

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, belediyeye açılan konser soruşturması hakkında ilk kez konuştu. Yavaş, ‘’kamu zararına yol açtığı’’ iddiasıyla başlatılan soruşturma hakkında, "Bu konserlerle ilgili yaptığımız teftişlerde hiçbir şey çıkmadı. Bir kamu zararı söz konusu değil. Asıl kendisi soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu haber vermesini de kamuoyunun takdirine bırakıyoruz." ifadelerine yer verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 2021-2024 yılları arasında düzenlenen konserlere yönelik harcamaların kamu zararına yol açtığı iddiasıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) soruşturma açtı. Soruşturma kapsamında 13 kişi gözaltına alınırken ABB Başkanı Mansur Yavaş’tan soruşturmaya yönelik ilk açıklama geldi.

‘’Kamu zararı söz konusu değil’’

Gözaltılara ilişkin değerlendirmede bulunan Yavaş, daha önce teftiş kuruluna yaptırılan incelemelerde herhangi bir usulsüzlük veya kamu zararının tespit edilmediğini vurguladı. ABB Başkanı, “Bu konserlerle ilgili yaptığımız teftişlerde hiçbir şey çıkmadı. Bir kamu zararı söz konusu değil. Asıl kendisi soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu haber vermesini de kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.” ifadelerini kullanarak sürece dair net mesajlar verdi.

‘’Operasyon gibi sunuldu’’

Belediye çalışanlarının ifadelerinin emniyette alınabileceğini belirten Yavaş, bunun yerine sürecin ‘’operasyon’’ olarak servis edilmesini eleştirdi. Yavaş, daha önce Mülkiye müfettişleri tarafından da belediyeye incelemeler yapıldığını hatırlatıp, son 10 yıllık kontrollerde herhangi bir sorun bulunmadığını belirtti.

‘’Asıl giderler sahne ve ses sisteminde’’

Yavaş açıklamasında, konserlere harcanan giderlerin önemli bir kısmının sanatçı ödemeleri değil, sahne ve ses ekipmanlarına ait olduğunu söyledi. Belediye teftiş kurulunun yaptığı kıyaslamada, benzer nitelikte konserler için 56 milyon TL’lik teklif alındığı, dolayısıyla kamu zararı iddiasının yargı sürecinde daha netleşeceği ifade edildi.

‘’Geçmiş dönem dosyaları bekletiliyor’’

Önceki dönem belediye yönetimine bu türde bir soruşturma açılmadığını belirten Yavaş, 100’e yakın dosya hakkında suç duyurusunda bulunduklarını fakat bunların büyük çoğunluğunun takipsizlik kararıyla sonuçlandığını ve bir kısmının ise yıllardır bekletildiğini vurguladı.

Yavaş, soruşturmaların tarafsız yürütülmesi gerektiğinin altını çizildi.

Gökçek’e gönderme yaptı

Operasyonun duyurulmasından önce eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in sosyal medyada paylaşım yapmasına da değinen Yavaş, bu durumun siyasi yönüne işaret ederek, “Asıl kendisi soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu haber vermesini de kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.” dedi.

Yavaş’ın açıklaması şu şekilde:

"Konserlere yönelik yapılan harcamaların kamu zararına sebebiyet verdiği iddiaları adı altında birtakım gözaltılar olduğu kamuoyuna yansımıştır.

Bu olayla ilgili daha önce 11 Kasım 2024 tarihinde yaptığımız açıklamada olay ayrıntılarıyla izah edilmiştir. Olay derhal belediyemiz teftiş kuruluna bildirilmiş, konu ayrıntılı şekilde incelenmiş ve yapılan incelemede herhangi bir usulsüzlük ve kamu zararı olmadığına dair rapor düzenlenmiştir.

Daha sonra Mülkiye müfettişleri konuyu incelemiş, ardından 9 kişi hakkında soruşturma açılmış ve 6 kişi hakkında da soruşturma izni verilmiştir. İlgililer ve savcılığın itirazı üzerine 9 kişi hakkında verilen izinden sonra savcılığın dosyayı bilirkişiye gönderdiğini öğrenmiş buluyoruz. Normal şartlarda halen belediyede görev yapan çalışanlarımız emniyete davet edilerek de ifadeleri alınabilirdi. Ancak alışıldığı üzere olay farklı bir boyuta çekilmek istenmiş, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne operasyon adı altında kamuoyuna yansıtılmıştır. Oysa bu bahse konu kişiler davet edilseler hepsi gidip ifade verebilecek durumdadır.

Daha önce kültür dairemizin tüm işlemleri Sayıştay tarafından denetlenmiş, herhangi bir bulguya da rastlanmamıştır. Ayrıca Mülkiye müfettişlerince; 2021-22 yılları arasında geriye doğru 10 yıllık teftiş yapılmış ihale usulüyle ilgili herhangi bir tenkit ya da bulguya rastlanmamıştır.

Ayrıca Mülkiye Müfettişlerince 2021-2022 yılları arasında geriye doğru 10 yıllık teftiş yapılmış, ihale usulüyle ilgili herhangi bir tenkit ya da bulguya rastlanmamıştır. Dolayısıyla Kültür Dairesi ihalelerinde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmamıştır.

Konserlerde en büyük masraf sanatçı ücretlerinden değil, sahne kurulumu ve ses sisteminden kaynaklanmaktadır. Sahnenin nasıl kurulacağı da konser alanının büyüklüğüne göre değişmektedir.

Nitekim idaremiz teftiş kurulu başkanlığı tarafından yapılan soruşturmada kamuoyuna yansıyan konserleri tahkik ettiğinde, bu çapta iş yapabilen bir başka firmadan teklif almış ve aynı çapta konser için 56 milyon TL bedel bildirilmiştir. Yapılacak yargılama sırasında muadili konserlerle ilgili özel veya Kültür Bakanlığının yaptığı Kültür Yolu festivali ve resmi kurumların gerçekleştirdiği konser bedelleri dosyaya intikal ettiğinde, kamu zararı olup olmadığı netleşecektir.

Harcama boyutlarına gelince; AK Parti döneminde 2014-2019 arasında yapılan 80 etkinliğe 33 milyon dolar harcanmış, 2019’dan itibaren 29 Ekim 2024’e kadar ise 426 etkinliğe 30 milyon dolar harcanmıştır.

Olay, kamuoyuna 154 milyon TL kamu zararı olarak yansıtılmıştır. Öncelikle belirtmek isteriz ki ABB bugüne kadar eski döneme ait yaklaşık 100 dosyada, “ihaleye fesat” ve “kamu zararı” iddiasıyla Melih Gökçek ve dönemin yetkilileri hakkında şikâyette bulunmuştur. Bu dosyalardan:

- 55 tanesinde bilirkişi raporu alınarak takipsizlik kararı verilmiştir.

- 11 tanesinde bilirkişi raporu alınmadan takipsizlik kararı verilmiştir.

- 11 tanesinde ise iddianame düzenlenmiştir.

Ancak hiçbir dosyada adli yaptırım veya tutuklama kararı olmamıştır.

Hâlen 5 dosya derdesttir.

Bunlardan ikisi bizzat Melih Gökçek’in tarafı olduğu dosyalardır ve 5 dosya 6 yıldır hiçbir işlem yapılmadan bekletilmektedir. Beklentimiz; soruşturmaların herkese ayrıcalık tanınmadan eşit şekilde yürütülmesi ve adaletin sağlanmasıdır.

YAKIN ZAMANDA BİR BASIN TOPLANTISIYLA AÇIKLAYACAĞIMIZ üzere, yaptığımız şikâyetlerle ilgili hazırlanan bilirkişi raporlarının hep aynı kişiler tarafından yazıldığı, bu kişilerin hazırladığı raporlarla kapatılan dosyalar ve bu dosyalardaki şüphelilerin siyasi kimlikleri kamuoyu ile paylaşılacaktır. 4 bin bilirkişi arasından hep aynı kişilerin görevlendirilmesi ciddi bir sorun teşkil etmektedir.

Örneğin AKP İl Başkan Yardımcısına verilen teleferik ihalesinden kaynaklanan güncel zarar yaklaşık 58 milyon dolar (2,4 milyar TL) olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır.

Yine aynı bilirkişiler; Melih Gökçek’in imzasının bulunduğu makam oluru olmasına rağmen “imzası yok” diyerek bilirkişi raporu hazırlanmış akabinde savcılıkça takipsizlik kararı verilmiştir.

Bir başka örneği de 2015’te Seymen su ile yapılan sözleşme kapsamında hiçbir hizmet alınmadan milyonlarca lira kamu zararı oluşmuştur. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, dosyada 16 kez savcı değişmiş, halen iddianame düzenlenmemiştir.

Bizim beklentimiz; bekletilen bu dosyalarla ilgili soruşturmaların derhal yapılması, şahıslar hakkında gözaltı, ev araması ve tutuklama tedbirlerinin uygulanmasıdır.

Son olarak; operasyondan önce Melih Gökçek’in sosyal medya hesabından bunu duyurması bile olayın siyasi boyutunu gözler önüne sermektedir. Asıl kendisi soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu haber vermesini de kamuoyunun takdirine bırakıyoruz."