Washington yönetimi, ABD’nin kritik altyapılarını hedef aldığı öne sürülen iki İranlı bilgisayar korsanı hakkında bilgi getirenlere 10 milyon dolara kadar ödül verileceğini duyurdu.
Ödül kararı resmen açıklandı
ABD Dışişleri Bakanlığı, “Adalet İçin Ödüller” programı kapsamında, İranlı oldukları belirtilen iki siber saldırganın kimliğinin veya yerlerinin tespit edilmesine yardımcı olacak kişilere 10 milyon dolara kadar ödül verileceğini açıkladı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada kararın, son yıllarda artan siber saldırılara karşı caydırıcı bir adım olduğu vurgulandı.
İsimleri ve bağlantıları duyuruldu
ABD yönetimi, Fatemeh Sediqian Kashi ve Mohammad Baqer Shirin Kar isimli kişilerin fotoğraflarını da kamuoyuyla paylaştı. Bu iki ismin, İran Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı’na bağlı “Şehid Şuşteri Grubu” içerisinde yer aldığı ileri sürüldü.
Açıklamada, söz konusu kişilerin “yabancı bir hükümet adına hareket ederek ABD yasalarını ihlal ettiği ve organize siber saldırılara katıldığı” iddia edildi.
Hedefte kritik altyapılar var
ABD’ye göre saldırılar yalnızca Amerika ile sınırlı kalmadı; Avrupa ve Orta Doğu’yu da etkileyen operasyonlarda medya kuruluşları, deniz taşımacılığı, turizm sektörü, enerji altyapıları, finansal hizmetler ve telekomünikasyon sistemleri hedef alındı. Yetkililer, bu saldırıların uluslararası düzeyde ciddi güvenlik riskleri oluşturduğunu vurguladı.
ABD ile İran arasındaki siber gerilim, yaklaşık 15 yıldır karşılıklı saldırı suçlamalarıyla devam ediyor. Bu sürecin dönüm noktalarından biri, 2010 yılında ortaya çıkan ve İran’ın nükleer tesislerini hedef alan Stuxnet virüsü olmuştu.
O tarihten sonra iki ülke de enerji, finans, ulaşım ve kamu altyapılarını hedef alan çok sayıda siber saldırıyla birbirini suçladı.
Karşılıklı suçlamalar tırmanıyor
Washington, İran’ı özellikle bankacılık sistemi, enerji tesisleri ve su altyapısına yönelik saldırılarla ilişkilendirirken; Tahran yönetimi ise 2021’de Natanz nükleer tesisine yapılan saldırı dahil birçok siber operasyonun arkasında ABD ve İsrail’in olduğunu savunuyor.