Yaşam

Akran zorbalığı ve psikolojik etkileri: Öğrencilerde destek ve müdahale kritik

Yeni araştırmalar, akran zorbalığının depresyon, kaygı ve okul bağlılığı gibi psikolojik sonuçları artırdığını gösteriyor. Uzmanlar, hem akran hem öğretmen desteğinin, zorbalığın olumsuz etkilerini azaltmada önemli rol oynadığını vurguluyor.

Son yıllarda hem geleneksel ortamda hem de çevrim içi platformlarda akran zorbalığı vakalarında artış yaşanıyor. Uzmanlar bu durumun sadece fiziksel saldırıdan ibaret olmadığını; sözel, sosyal dışlama ve dijital taciz boyutlarıyla çocukların özgüveninde azalmaya, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açtığını belirtiyor. Klinik psikologlar, zorbalığın altında yatan dinamiklerin çocukların duygularını ifade edememesi, güç ve kontrol arayışı gibi psikolojik süreçlerle ilişkili olduğunu vurgularken, araştırmalar da zorbalığın çocukların uzun vadeli ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ortaya koyuyor.

Çocuklar neden zorba olur?

Uzmanlar, zorbalığın basit bir davranış değil, çoğu zaman çocukların içsel sıkıntılarının dışa yansıması olduğunu söylüyor. İçsel öfke, kıskançlık veya değersizlik hissi yaşayan bazı çocuklar, duygularını sağlıklı biçimde ifade edemediğinde zorbalığa yönelebiliyor. Öğrenilmiş davranış örüntüleri de bu eğilimi güçlendiriyor; örneğin aile içinde sürekli şiddet gören çocuklar, çevrelerinde benzer davranışları normalleştirebiliyor. Bu durum, davranışın sadece kasıtlı müsabaka değil, aynı zamanda psikolojik bir savunma mekanizması olarak ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Araştırmalar, zorbalığın sadece fiziksel saldırılardan ibaret olmadığını, adının konulmadığı sosyal dışlama, dedikodu, dijital taciz gibi çeşitlerle de yayıldığını gösteriyor. Örneğin okul çağındaki öğrenciler arasında zorbalığın hem okul başarısını olumsuz etkilediği hem de depresyon ve anksiyete düzeylerini artırdığı bilimsel olarak saptanmış durumda. Bir çalışmada, zorbalık mağduru olan çocukların depresyon ve kaygı belirtilerini yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğu rapor edildi. Ayrıca bazı araştırmalar, zorbalığın tekrarlandıkça bu psikolojik olumsuz etkilerin artabileceğini ortaya koydu.

Risk altındaki çocuklar

Zorbalığa daha açık olan öğrenciler genellikle çekingen, pasif veya sosyal ilişkilerde zorlanan çocuklar. Fiziksel farklılıkları olan veya engelli öğrenciler ile aile içinde ilgisiz ya da aşırı otoriter yetiştirilen çocuklar da risk grubunda yer alıyor. Bu bulgular, “Reciprocal Links Between Teacher-Student Relationships and Peer Victimization” çalışmasıyla da destekleniyor; öğretmen öğrenci ilişkilerinin güçlenmesi, öğrencilerin zorbalığa karşı daha dayanıklı olmasını sağlayabiliyor.

Destek ve müdahale mekanizmaları

Araştırmalar, hem akranların hem de öğretmenlerin müdahalesinin zorbalığın etkilerini azaltmada kritik olduğunu gösteriyor. Peer defending olarak adlandırılan yöntem, zorbalığa tanık olan öğrencilerin mağduru desteklemesi, yardım istemesi veya durdurmaya çalışması şeklinde gerçekleşiyor. Araştırmalar, mağduru destekleyen öğrencilerin kendilerini daha değerli hissettiklerini ve sosyal kabul görme düzeylerinin arttığını ortaya koyuyor. Benzer şekilde öğretmenlerin destekleyici müdahaleleri, öğrencilerin kendini güvende hissetmesini ve akademik bağlılıklarını artırabiliyor.

Zorbalığın türleri ve yaygınlığı

Akran zorbalığı, fiziksel saldırıdan çok daha fazlasını kapsıyor. Fiziksel zorbalığın yanı sıra sözel saldırılar, sosyal dışlama ve günümüzde dijital platformlarda ortaya çıkan siber zorbalık gibi yeni boyutlar da bulunuyor. Siber zorbalık, sosyal medya, mesajlaşma ve çevrim içi oyun ortamlarında tekrarlayan aşağılama, utandırma veya tehdit davranışları şeklinde kendini gösteriyor. Araştırmalar, bullying (zorbaca davranış) yaygınlığının yüksek olduğunu ve siber de dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde 8–35 % düzeylerinde görülebileceğini ortaya koyuyor.

Psikolojik etkiler ciddi olabiliyor

Siber zorbalığın gençlerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çeken Klinik Psikolog İlayda Erdoğan, bu durumun kaygı belirtilerini artırabildiğini, benlik saygısında düşüş ve sosyal izolasyona yol açabildiğini söyledi. Bazı vakalarda uyku sorunları, travma sonrası stres belirtileri ve bedensel yakınmaların da gözlemlenebildiğini aktaran Klinik Psikolog İlayda Erdoğan, erken destek almanın önemine değindi. Klinik Psikolog İlayda Erdoğan, zorbalık içeren içeriklerle etkileşime girmemek, maruz kalındığında ekran görüntüsü almak, ilgili platformlarda engelleme ve şikayet mekanizmalarını kullanmanın ilk adım olması gerektiğini belirtti.

Zorbalıktan korunma ve önleme

Uzmanlar, zorbalıkla etkili mücadelede aile içi iletişim ve okul desteğinin kritik olduğunu vurguluyor. Çocuğun kendini ifade etmesine olanak sağlamak, empati ve problem çözme becerilerini geliştirmek gerekiyor. Okullarda “sıfır tolerans” politikası ile zorbalık karşıtı programlar uygulanmalı, rehberlik servisleri hem mağdura hem de zorbalık yapan öğrencilere destek sağlamalıdır. Çocukların zorbalığın çeşitli biçimlerini tanıması ve bu durumla nasıl başa çıkacağını öğrenmesi, hem mağduriyetin hem de zorbalık döngüsünün kırılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca dijital ortamda zorbalığa maruz kalan çocukların ekran görüntüsü alması, zorbayı engellemesi ve güvenilir bir yetişkine bildirme alışkanlığı edinmesi önem taşıyor. Bu tür adımlar, hem psikolojik hem sosyal açıdan zararlı etkileri azaltabilir.