Kültür Sanat

Antik Roma’nın deri sırrı çözüldü: Çadır ezberi bozuldu

Bilim insanları, Roma İmparatorluğu'nun "deri ekonomisini" çözmek için başlattıkları dev projede ilk şaşırtıcı sonuçlara ulaştı.

İngiltere'deki Teesside Üniversitesi liderliğinde başlatılan ve 1.3 milyon sterlinlik (yaklaşık 60 milyon TL) dev bir bütçeyle desteklenen araştırma projesi, Roma tarihine dair bildiklerimizi kökünden sarsmaya hazırlanıyor. Proje, antik DNA analizi ve "ZooMS" adı verilen son teknoloji protein kütle spektrometresini kullanarak, Roma İmparatorluğu'nun askeri ve sivil hayatını ayakta tutan devasa deri endüstrisinin haritasını çıkarıyor.

Askeri çadır efsanesi çöktü

Projenin en çarpıcı bulgularından biri, Roma ordusunun lojistiğine dair yerleşik bir inancı yıktı. Tarihçiler yıllardır Roma askeri çadırlarının dayanıklılığı nedeniyle keçi derisinden yapıldığını varsayıyordu. Ancak İngiltere'deki ünlü Vindolanda kalesinden alınan örnekler üzerinde yapılan ilk analizler şoke edici bir gerçeği ortaya koydu:

İncelenen 8 farklı çadır panelinden hiçbirinin keçi derisi olmadığı anlaşıldı. Bunun yerine lejyonların, çadırlarını üretmek için 3 paneli sığır derisinden, 5 paneli ise koyun derisinden ürettiği belirlendi. Bu bulgu, Roma ordusunun tedarik zincirinin sanılandan çok daha yerel ve fırsatçı kaynaklara dayandığını gösteriyor.

Moleküler parmak iziyle gelen gerçek

Araştırma ekibinin lideri Dr. Gillian Taylor, kullandıkları yöntemi "Roma derisinin ilk büyük ölçekli biyomoleküler analizi" olarak tanımlıyor. Ekip sadece hayvan türünü değil, hayvanın cinsiyetini ve coğrafi kökenini de belirleyebiliyor.

Bu teknoloji sayesinde, Hadrian Duvarı'nın gölgesindeki Vindolanda kalesinden, Suriye çöllerine ve Hollanda'daki Vechten'e kadar uzanan devasa bir coğrafyadan toplanan binlerce deri parçası tek tek "konuşturuluyor". Araştırmacılar bu sayede hangi hayvanın nerede yetiştirildiğini, derisinin nerede işlendiğini ve imparatorluğun bir ucundan diğer ucuna nasıl taşındığını (tedarik zinciri) gün yüzüne çıkarıyor.

Magna'nın 'dev' askerleri

Çalışmanın yürütüldüğü Vindolanda bölgesi, sadece deri türleriyle değil, o derileri giyenlerin boyutlarıyla da gündemde. Kazılarda bulunan ve "Magna Ayakkabıları" olarak adlandırılan koleksiyonda, günümüz ölçülerine göre 48-49 numara (32.6 cm) büyüklüğünde devasa Roma ayakkabılarına rastlandı. Bu durum, bölgede görev yapan bazı Romalı askerlerin veya yerlilerin şaşırtıcı derecede iri yapılı olduğunu kanıtlıyor.

İklim kriziyle yarış: Son şansımız olabilir

Ancak bu araştırmanın acı bir tarafı da var: Küresel ısınma. Dr. Taylor, iklim değişikliği nedeniyle toprağın kimyasının değiştiğini ve yüzyıllardır bozulmadan kalan bu organik hazinelerin hızla çürümeye başladığını belirtiyor. Bu proje, toprak altındaki tarih yok olmadan önce onu "dijitalleştirmek ve kaydetmek" için zamana karşı bir yarış niteliği taşıyor.