Oyun

Çocuklar Minecraft’a neden bayılıyor?

Minecraft, çocukların yaratıcılık ve keşif içgüdüsüne hitap ettiği için dünyanın en popüler dijital oyun parkına dönüştü. Peki, çocuklar bu oyunu neden çok seviyor?

Bir çocuğun eline bir avuç Lego verin; saatlerce o parçaların arasında kaybolur. Minecraft tam olarak bu duyguyu dijitale taşıyor. Aradaki tek fark şu: Burada sınır yok. Ne hayaller tükeniyor ne de bloklar.

ABD’de yaşayan AJ Minotti, üç çocuğunun Minecraft tutkusunu izlerken hala hayranlık duyuyor. 10 yaşındaki ikizleri ve 6 yaşındaki oğlu, Switch ekranına gömüldüklerinde yalnızca “oynamıyor”. Hayal güçleriyle yepyeni dünyalar kuruyorlar. Minotti’nin kızlarından biri yakın zamanda bir şelalenin ardına gizlediği yeraltı sığınağını gösterdiğinde, “Bildiğin yer altı malikanesi gibiydi” demeden edememiş.

Bu sadece bir oyun değil. Çocukların içindeki o kadim dürtüye, yani bir şeyler yaratma ve dünyayı yeniden şekillendirme isteğine doğrudan temas eden dijital bir alan.

Dijital dünyada evrimsel bir yansıma

Boston College psikologlarından Peter Gray’e göre, çocukların Minecraft’a duyduğu ilgi tesadüf değil. İnsanlık tarihine bakıldığında hayatta kalmanın yolu kulübeler inşa etmekten, av aletleri geliştirmekten geçiyordu. Bugünse aynı dürtü, sanal bloklara dönüşmüş durumda.

Tüm memeliler gençken oyun oynar; bu, hayatta kalmaya hazırlığın doğal bir parçasıdır. İnsan yavrusu da dijital çağda, hayal gücü ve problem çözme becerilerini Minecraft gibi oyunlarda geliştiriyor. Bir anlamda oyun, yeni dünyanın “avlanma pratiği”.

Gray bu durumu şöyle özetliyor:

“Çocuklar bugün bilgisayarda inşa etmeyi seviyor diye şaşırmamalıyız. Bu onların geleceğe hazırlanma biçimi.”

Neden Minecraft?

New York Üniversitesi’nden bilgisayar bilimci Julian Togelius, Minecraft’ın çocuklar için bu kadar büyüleyici olmasının temel sebebinin özgürlük olduğunu söylüyor. Minecraft’ta “tek doğru yol” yok. Görev yok, zorunluluk yok, çizilmiş bir rota yok. Sadece sen, hayal gücün ve sınırsız bir dünya.

Togelius’un üç yaşındaki oğlu bile oyuncak trenleri için tüneller yaratmaktan Minecraft’ta mimari tasarımlara geçmeye hazırmış gibi görünüyor. Ona göre oyun basit:

“Minecraft’ta bir şeyler oluşturmak sezgisel. Kod yazmaktan çok daha kolay.”

Üstelik sadece inşa etmek değil; hayatta kalmak, keşfetmek ve arkadaşlarla çevrimiçi buluşmak da oyunu daha çekici kılıyor.

Oynayış biçimi kişiliklerine ayna tutuyor

Araştırmalar, çocukların Minecraft’ta yaptığı seçimlerin karakterlerini yansıttığını ortaya koyuyor. Oyunda minik bir kulübe ve çitlerle çevrili bir alan inşa eden biri, gerçek hayatta da düzeni ve aile değerlerini önemseyebiliyor. Bir başka ilginç bulgu ise şu:

“Minecraft oyuncuları, toplum ortalamasına göre daha meraklı ve daha az öfke eğilimli."

Bir bakıma oyun, kişilik özelliklerini güvenli bir alanda test etmeye yarayan bir laboratuvar gibi.

Eğitim dünyasında Minecraft devrimi

Pandemi döneminde bazı üniversite derslerinin Minecraft’ta yapıldığını hatırlıyor musunuz?
Evet, gerçekten oldu.

İrlandalı öğretmenler oyunu sınıfa taşıdı; kimi öğrencilerine yeni kelimeleri öğretmek için Minecraft restoranları kurdurdu, kimi matematiği 3D bloklarla anlatmayı denedi.

Araştırmalar, oyunun:

  • problem çözme
  • okumayı anlama
  • motivasyon
  • işbirliği

gibi alanlarda çocukları belirgin şekilde geliştirdiğini gösteriyor.

Minecraft’ın “flow state” dediğimiz tam odaklanma hâlini tetiklemesi de cabası.

Minecraft bir oyun değil, yeni neslin evren kurma alanı

Elinizin altında sonsuz bloklar, sınırsız hayal gücü ve kuralsız bir dünya varsa…
Saatlerce kaybolmak çok normal.

Minecraft çocuklara sadece bir oyun sunmuyor; yaratıcılık, sorun çözme, mühendislik, işbirliği ve özgürlük gibi becerilerle örülü bir dijital evren veriyor.

Bir bakıma bu oyun, fiziksel Legoların ulaşamayacağı kadar büyük bir sandık:

“Hayal edebileceğin her parçanın olduğu bir Lego kutusu.”

Ve bu yüzden, çocuklar Minecraft’a yalnızca oynadıkları için değil, kendilerini buldukları için geri dönüyor.