ABD ziyaretinin dönüşünde uçakta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmenin oldukça olumlu olduğuna dikkat çekti.
‘’Trump da Filistin’in farkında’’
Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda Filistin ve Gazze meselesinin öne çıktığını belirtti. Türkiye’nin diplomatik çabaları sonucu Filistin’i tanıyan ülke sayısının 150’nin üzerine çıktığını söyleyen Erdoğan, “İki devletli çözüme verilen desteğin hem nitelik hem de nicelik olarak artması fevkalade önemlidir. Ancak bu desteğin sahaya yansıması için uluslararası toplumun kararlı bir şekilde hareket etmesine ve tedbir almasına ihtiyaç var. İsrail, attığı pervasız adımlar ve işgal politikalarıyla bu çabaları boğmayı amaçlamaktadır. Takip ettiğiniz üzere ben de hem Genel Kurul'a hitabımda hem Amerikan Başkanı Sayın Trump'la Gazze konulu toplantımızda hem de Fransa ve Suudi Arabistan eş başkanlığında düzenlenen konferansta münhasıran bu hususa dikkat çektim. Biz bu yöndeki gayretlerimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Loading...
Genel Kurul’da buna ek olarak Türkiye’nin Suriye, Ukrayna-Rusya savaşı ve bölgesel istikrar konularına değindiğini aktaran Erdoğan, Türk ve Amerikan iş dünyası temsilcileriyle ekonomik iş birliği fırsatlarını değerlendirdiklerini belirtti.
Ticaret ve savunmada ortak strateji
ABD Başkanı Trump ile yapılan görüşmede savunma alanındaki iş birliği olanaklarının ele alındığını söyleyen Erdoğan, ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmak için gümrük vergilerinin gözden geçirilmesi ve kolaylaştırıcı adımlar üzerinde fikir alışverişinde bulunduklarını ifade etti. Erdoğan, Gazze’deki insani felaketin sonlandırılması ve Suriye’de istikrarın korunması için atılabilecek adımların da gündeme geldiğini aktardı.
Gazze’deki katliamların durdurulması
Cumhurbaşkanı, Gazze’de yaşanan insanlık krizinin sona erdirilmesinin temel hedef olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Türkiye olarak temel hedefimiz, Gazze'deki katliamların bir an önce sona ermesidir. Çocukların, kadınların ve masum sivillerin hayatını kaybettiği bir tabloyu güvenlik gerekçesiyle açıklamak mümkün değildir. Kimsenin şüphesi olmasın, Gazze'ye kalıcı ve adil barış gelene kadar bu meseleyi gündemde tutmaya devam edeceğiz. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ve yapacağız” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, İsrail’in işlediği insanlık suçlarıyla giderek yalnızlaştığını belirterek, BM Genel Kurulu’nda sergilenen fotoğrafların durumu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. “Bir deri bir kemik kalmış çocuğun ayakları her şeyi dile getiriyor. Yıkıntılar arasındaki insanlar, ellerinde kovalarla, tencerelerle bir kap yemek alabilmek için bakan çaresiz gözler, bize Gazze'yi anlattı. İşte o kareler bize, 'duramazsın', 'dinlenemezsin', 'yorulamazsın' dedi. Biz de anlatıyoruz, çare arıyoruz, onlara yardım için çabalıyoruz” dedi.
Uluslararası baskının önemi
İngiltere ve Fransa’nın Filistin’i tanıma adımlarının önemli olduğunu belirten Erdoğan, bu kararların amacına ulaşması için uluslararası baskının artırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin diplomatik ve sahadaki girişimleriyle Filistin’i zulüm ve soykırım karanlığından kurtarmaya çalışacağını kaydetti.
Bölgesel iş birliği ve Akdeniz politikası
Erdoğan, Libya ve Mısır ile yapılan iş birliklerinin bölgesel barış ve güvenlik açısından önemine değindi. Akdeniz’deki kaynaklar konusundaki kararlılığın altını çizen Erdoğan, Türkiye’nin hak ve menfaatlerini koruma konusunda taviz vermeyeceğini belirtti. Savunma sanayi projeleri ve uçak gemisi inşasının planlandığını söyledi.
Kıbrıs ve iç politika
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yanında olduklarını vurgulayan Erdoğan, Ada’da tek gerçekçi çözümün iki ayrı devlet olduğunu ifade etti. İç cephedeki güçlü duruşun önemine işaret eden Cumhurbaşkanı, “Terörsüz Türkiye hedefine ulaşacak ve geleceğe daha güçlü bir şekilde yürüyeceğiz” dedi.
Türkevi’nin diplomasideki rolü
Türkevi’nin Türkiye’nin küresel diplomasi ve arabuluculuk kapasitesini güçlendirdiğini belirten Erdoğan, merkezin kalıcı barış ve adaletin sağlanmasında kritik bir rol üstlendiğini söyledi. Türkiye’nin sahada ve masada çözüm üreten bir aktör olduğunu vurguladı.