Dünyada ilk kez bir kadının başbakan olarak seçilmesi, 1960 yılında Sri Lanka’da Sirimavo Bandaranaike ile gerçekleşti. Bu tarihi olay, kadınların siyasal hayatta üst düzey liderlik görevlerine gelebileceğini tüm dünyaya kanıtladı. Bandaranaike, yalnızca Sri Lanka’nın değil, dünya siyasetinin de simge isimlerinden biri olarak hafızalara kazındı ve kadın liderlik yolunda önemli bir dönüm noktası oldu.

Dünyada ilk kez bir kadının başbakan olarak seçilmesi hangi ülkede gerçekleşmiştir?

Dünyada ilk kez bir kadının başbakan olarak seçilmesi, 1960 yılında Sri Lanka'da (o dönemki adıyla Ceylon) gerçekleşmiştir ve bu unvanın sahibi Sirimavo Bandaranaike olmuştur. 21 Temmuz 1960 tarihinde, kocası Solomon Bandaranaike'nin suikast sonucu ölümü üzerine Sri Lanka Özgürlük Partisi'nin (SLFP) liderliğini üstlenen Bandaranaike, genel seçimlerde zafer kazanarak dünyanın ilk kadın başbakanı olarak tarihe geçmişti. Bu olay, sadece Sri Lanka'nın değil, küresel siyasetin de dönüm noktalarından biriydi; çünkü o dönemde birçok ülkede kadınlar hala oy kullanma hakkından yoksunken, Bandaranaike'nin seçilmesi cinsiyet eşitliği ve kadın liderliğinin önündeki engelleri yıkmanın simgesi haline geldi.

Bandaranaike, 1916 doğumlu bir aristokrat aile mensubuydu ve siyasi kariyerine kocasının gölgesinde başlamış olsa da, hızla kendi yolunu çizerek üç dönem başbakanlık yaptı – 1960-1965, 1970-1977 ve 1994-2000 yılları arasında. Yönetimi sırasında sosyalist politikalar izleyerek toprak reformları, eğitim ve sağlık alanlarında önemli adımlar attı, ancak ekonomik zorluklar ve etnik çatışmalarla da mücadele etmek zorunda kaldı. Sri Lanka'nın bağımsızlığından kısa süre sonra gerçekleşen bu seçim, Asya kıtasının siyasi dinamiklerini de etkilemiş, Hindistan'da Indira Gandhi gibi diğer kadın liderlerin yükselişine ilham vermiştir; Bandaranaike'nin mirası, bugün bile kadınların siyasetteki rolünü tartışırken sıkça anılmaktadır.

Bu tarihi başarı, kadın hakları hareketinin evrensel bir zaferi olarak kabul edilirken, Bandaranaike'nin hikayesi aynı zamanda zorluklarla dolu bir yolculuğu yansıtır. Örneğin, 1970'lerdeki ikinci döneminde karşılaştığı ekonomik krizler ve gençlik isyanları, onun kararlılığını test etmiş olsa da, Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmalarla uluslararası arenada Sri Lanka'yı temsil etmesi, onu bir dünya figürü haline getirdi. Günümüzde, Bandaranaike'nin öncülüğünde başlayan bu dalga, Yeni Zelanda'dan Almanya'ya kadar birçok ülkede kadın başbakanların seçilmesine zemin hazırladı; ancak Sri Lanka'nın bu ilk adımının önemi, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kadınların liderlik rollerine erişimindeki engelleri vurgulaması bakımından vazgeçilmezdir. Araştırmalara göre, Bandaranaike'nin seçilmesi, küresel cinsiyet eşitliği endekslerinde Asya'nın öncü rolünü pekiştirmiş ve bugün bile politikacılara ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.