Bolu’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel yangını davasında, geçtiğimiz cuma günü mahkeme heyeti kararını açıklamıştı. Otelin sahibi Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu 11 sanığa, yangında hayatını kaybeden 34 çocuk için 34’er kez müebbet hapis cezası verildi. Aynı sanıklara ayrıca 44 yetişkin için 44’er kez 24 yıl 11 ay hapis cezası uygulanmıştı.
“Raporda 1. derece kusurlular açıkça belirtiliyor”
Yangında çocukları, torunları ve gelini olmak üzere 8 yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, dilekçesini Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etti.
Adliye önünde gazetecilere açıklama yapan Gültekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri hakkında verilen “1. derece kusurlu” raporuna dikkat çekerek şunları söyledi:
“Otelin işletme belgesini veren ve onaylayan Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin denetim süreçlerinde yetersiz kaldıklarından 1. derecede etkili oldukları belirtiliyor. Yani bu şahıslar doğrudan sorumludur. Eğer yargılama adil biçimde ilerlerse, bu kişiler de tıpkı diğer sanıklar gibi cezalandırılacaktır.”
“9 personel hakkında soruşturma izni verildi”
Gültekin, Danıştay 1. Dairesi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 9 personel hakkında soruşturma izni verdiğini hatırlatarak şöyle konuştu:
“Turizm Bakanlığı, başta soruşturma izni vermedi. Ancak Danıştay kararıyla 9 personel için soruşturma yolu açıldı. Bu kişiler halen görevde. Savcılığın bu şahısların ifadelerini derhal almasını, gözaltı ve tutuklama işlemlerini başlatmasını talep ediyoruz. Ayrıca delil karartma ihtimali bulunduğundan bu kişilere ivedilikle işten el çektirilmeli.”
“Savcı adaletin tesis edileceğini söyledi”
Gültekin, dilekçesini verdikten sonra savcılıkla yaptığı görüşmeyi de paylaştı:
“Sayın savcıya, ‘Efendim ne düşünüyorsunuz?’ dedim. Bana, ‘Vicdanları rahatlatacak, adaleti tesis edecek bir karar verilecek’ dedi. Bu söz beni çok rahatlattı. İnancım tam. Bu kişiler de en kısa zamanda mahkemenin önüne çıkarılacak ve hak ettikleri cezayı alacak.”
“Bizim evlatlarımız gitti, başka evlatlar gitmesin”
Gültekin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bizim evlatlarımız gitti, başka evlatlar gitmesin. Bu olay toplumsal bir arınmaya vesile olmalı. Herkes bilmeli ki bu ülkede suç işleyen kim olursa olsun, devlet yakasına yapışacak ve adalet önünde hesap verecek.”