Dünyanın geri kalanı onları çoktan müzelere kaldırdı ama Hindistan Hava Kuvvetleri (IAF), Soğuk Savaş yadigarı SEPECAT Jaguar uçaklarından vazgeçemiyor. İngiliz-Fransız ortak yapımı bu saldırı uçakları, modern alternatiflerin yokluğunda Hindistan'ın stratejik planlarında hala "yeri doldurulamaz" bir boşluğu kapatıyor.
Mecburiyetten doğan modernizasyon
Hindistan'ın 114 uçaklık dev ihalesindeki belirsizlikler ve yerli üretim Tejas hafif savaş uçağının teslimatındaki gecikmeler, orduyu radikal bir karara itti. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, elindeki yaklaşık 110 adetlik Jaguar filosunu hurdaya ayırmak yerine, onları 21. yüzyıl teknolojisiyle donatarak ömürlerini uzatmayı seçti.
45 yıllık gövdeye dijital beyin
Uygulanan DARIN III (Display Attack Ranging Inertial Navigation) modernizasyon paketiyle, bu metal yığınları adeta birer uçan bilgisayara dönüşüyor. Kokpitleri tamamen dijitalleşen uçaklara, düşman hava savunmasını çok daha uzak mesafeden tespit edebilen İsrail yapımı EL/M-2052 AESA radarlar entegre ediliyor. Ayrıca kanat uçlarına, hava muharebesi için yeni nesil ASRAAM füzeleri takılıyor.
Düşmanın kalbine 'derin darbe'
Hindistan ordusu için Jaguar sadece bir uçak değil, stratejik bir doktrin. "Derin Darbe" (Deep Penetration Strike) görevleri için özel olarak tasarlanan bu uçaklar, radarın göremeyeceği kadar alçak irtifadan yüksek hızla düşman topraklarına sızıp nükleer bomba bırakabilme kapasitesine sahip en önemli platformlardan biri.
Pilotlar, uçağın kronikleşmiş motor gücü eksikliğine (underpowered) rağmen, sağladığı benzersiz alçak uçuş stabilitesi nedeniyle bu platformu hala "vazgeçilmez" olarak görüyor. Yapılan planlamaya göre, bu "kükreyen kediler" 2035 yılına kadar Hindistan semalarını korumaya devam edecek.