İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde için bir makale kaleme aldı. Makalesinde kendi yargı sürecini Kafka’nın ünlü eseri Dava ile kıyaslayan İmamoğlu, “Süreç, tamamen Kafkavari” ifadelerini kullandı ve diplomalarının iptal edilme gerekçesini, “Beni 2028 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmaktan alıkoymak için yapıldı” sözleriyle açıkladı.
7 aydır tutuklu bulunan İmamoğlu, makalesinde yalnızca kendi davalarını anlatmakla kalmadı, aynı zamanda dünyadaki otoriterleşme eğilimlerine de dikkat çekti.
Yargı Sürecini Kafkavari Olarak Tanımladı
İmamoğlu, Türkiye’deki tutuklamalar ve davalarıyla ilgili yaşadıklarını anlatırken, süreci Franz Kafka’nın Dava romanına benzetti. Kendi ifadesiyle “Kafkavari” olan bu süreç, kendisine yöneltilen suçlamaların belirsizliği ve keyfiliği üzerinden anlatıldı.
“Dünya Özgürlük ve Adalet Pusulasını Kaybediyor”
Makalesinde 20. yüzyılın başındaki otoriterleşme süreçlerine atıfta bulunan İmamoğlu, günümüz dünyasının da benzer tehlikelerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti:
“100 yıl sonra, demokrasi, adalet, özgürlük ve temel insan haklarının geçersiz olduğuna bizi ikna etmeye çalıştıkları bir döneme giriyoruz. Buna inanmayı reddediyorum” ifadelerini kullandı.
“Barışın En Sağlam Teminatı Demokrasidir”
Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlara seslenen İmamoğlu, barışın korunmasında demokrasinin önemine vurgu yaptı:
“Hiçbir ülke, kısa vadeli çıkarları uğruna temel değerlerinden vazgeçmemeli. Tarih boyunca Fransız halkı bu değerlerin savunulmasında öncü olmuştur; Türk halkı da aynı kararlılıkla bu değerlere bağlıdır.”
Makalesini, dünya halklarına barış ve özgürlük için dayanışma çağrısı yaparak, “Bundan daha iyisini hak ediyoruz” sözleriyle tamamladı.
“Kafkavari Davalarla Karşı Karşıyayım”
İmamoğlu, yazısında kendi davalarına da değindi. 12 m²’lik hücresinden yazdığı makalede, üniversite diplomasıyla ilgili açılan sahtecilik davasını şöyle özetledi:
“Savcı, 8 yıl 9 ay hapis cezası talep ediyor, ama suçlamanın hangi resmi belgeyle ilgili olduğu veya hangi sahtecilik fiilini işlediğim açık değil. Ben de tıpkı Josef K. gibi neyle suçlandığımı bilmiyorum.”
İmamoğlu, diplomasının 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi tarafından iptal edildiğini, ancak bunun kendisini Cumhurbaşkanlığı seçiminde engelleme amacı taşıdığını belirtti.
“Seçime Girmem İktidar İçin Büyük Tehlike”
İstanbul’u üç kez kazanmış olmasının ve 2028 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmasının iktidar açısından bir tehdit teşkil ettiğini vurgulayan İmamoğlu, diplomaya yönelik haksız iptali ve diğer davaları “Kafkavari” olarak nitelendirdi. Bunlar arasında ‘hakaret’, ‘yolsuzluk’ ve ‘terörizm’ davalarının da bulunduğunu açıkladı.
“Halkımız Güçlü ve Bağımsız”
24 Mart’ta 15 milyondan fazla Türk vatandaşı tarafından ön seçimle Cumhurbaşkanı adayı gösterildiğini hatırlatan İmamoğlu, Türkiye için demokratik ve vizyoner bir gelecek çizdi:
“Yüzyılımıza yakışır, hukukun üstünlüğüne dayalı, bağımsız bir yargı ve özgür bir akademi ile ekonomisi güçlü bir Türkiye mümkün. Halkımızın desteğiyle tüm ‘Kafkavari’ davaları aşacağız.”