Ekonomi

İş dünyası mesleki eğitim reformu için "evlilikte hibe, askerlik ve gelir vergisi için muafiyet" istiyor

Millî Eğitim Bakanlığı’nın İstanbul’da düzenlediği üç günlük mesleki eğitim zirvesinde iş dünyası temsilcileri, eğitimle iş gücü piyasası arasındaki uyumsuzluğun giderilmesi için kapsamlı öneriler sundu. Öneriler arasında öne çıkan evlilik konusunda devletin hibe teşviğinde bulunmasının dışında askerlikten ve gelir vergisinden muafiyet gibi maddeler var. Çalışma sonunda ortaya çıkacak olan sonuçlar, bir rapor hâlinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilecek.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), mesleki eğitimi “Türkiye Yüzyılı” vizyonuna uygun biçimde güncellemek ve iş gücü piyasasıyla daha uyumlu hâle getirmek amacıyla İstanbul’da üç gün süren bir zirve düzenledi. Bugün sona erecek toplantılarda iş dünyası temsilcileri, “mesleki eğitimde ne yapılmalı?” sorusuna yanıt verdi. Zirvede öne çıkan ortak görüş, yetenek ile ihtiyaç arasındaki uyumsuzluğun mesleki eğitimin temel sorunlarından biri olduğu yönünde oldu. Elde edilen bulgular, kapsamlı bir rapor olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak.

“Mesleki eğitim sanayinin hızına yetişemiyor”

Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, mevcut mesleki eğitimin sanayinin dönüşüm hızına ayak uyduramadığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Meslek eğitimi, sanayi sektörümüze yeterli katkı sağlayamıyor. Yetenek ile ihtiyacın uyumsuzluğu bu problemin temel kaynağı. Hızla değişen ve dönüşen dünyada eğitim sistemimizin bu sürece aynı hızla adapte olması gerekiyor. Yeni bir programın açılması neredeyse üç yıl alıyor. Fakat bu sürede o meslek de değişebiliyor. Yani biz eski haritaya bakarak yol almaya çalışıyoruz. Teknoloji ise kıtaları yeniden çiziyor. Dünya Ekonomik Forumu İşlerin Geleceği Raporu çok yakın gelecekte 83 milyon işin kaybolacağını ve 69 milyon yeni işin ortaya çıkacağını öngörüyor. Bu geleceği tasarlarken sadece bugünkü mesleki eğitimi değil, mevcut iş gücünün yetkinlik seti dönüşümünü de düşünmek zorundayız.”

“Fabrikalarımız birer okul hâline gelmeli”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, iş dünyasının da sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Sanayiciler olarak bizim de ev ödevimiz var, farkındayız. Fabrikalarımızı sadece üretim yapılan yerler değil, birer okula dönüştürmek zorundayız. Stajyer kardeşlerimiz fabrikaya girdiğinde ‘benim burada bir geleceğim var’ diyebilmeli. Bu kültürü de içeride hep beraber inşa etmeliyiz. Bu madeni doğru işlersek Türkiye Yüzyılını üretimin ve ihracatın yüzyılı olarak yaparız. Bu yolda bakanlığımızda her türlü iş birliğine hazırız.”

“Meslek mezunlarına teşvik edici destekler sağlanmalı”

MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, gençlerin yükseköğretime plansız yönlendirilmesinin istihdam sorunlarını artırdığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Ülkemizde maalesef plansız bir biçimde yüksek öğrenime yönelen gençlerimizin üniversite sonrası kendi alanlarında iş bulabilme oranı yüzde 30’larda... Bu gerçek göze alındığında gençlerimizin birçoğu için yüksek öğrenim diploması maalesef şekil şartının ötesine gidememekte. Gençlerimiz orta öğretim aşaması sonrası vakit kaybetmeden istihdama katılabilecek özendirici ve anlamlı enstrümanlarla donatılmalı ve mesleki eğitim gençlerimiz için gerçek bir tercih sebebi hâline getirilmelidir. Örneğin meslek mezunu ve istihdama katılmış gençlerimize evlilikte hibe destekleri, askerlik görevi muafiyeti, gelir vergisi istisnası ve benzeri seçenekleri cesaretle konuşmanın vaktinin geldiğini düşünüyoruz.”

“Meslek liseleri sektörlerle daha fazla entegre olmalı”

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, mesleki eğitimin ekonomik bağımsızlık ve sürdürülebilir kalkınma açısından kritik önem taşıdığını belirterek şu görüşleri paylaştı:

“Bugün hepimiz görüyoruz ki rekabet gücünü fabrika binaları değil, o fabrikada üretimi yönlendiren emeğiyle çalışan donanımlı gençler belirliyor. Bu nedenle mesleki ve teknik eğitimin geleceğine yön vermek sadece eğitim politikası açısından değil, ekonomik bağımsızlığın, üretim gücünün sürdürülebilir kalkınmanın temelini oluşturma açısından da hayati bir önem taşıyor. Meslek liselerinin sanayi, ticaret ve hizmet sektörleriyle daha fazla entegre olması gerekiyor. İşletmelerde uygulamalı eğitimin arttırılması da şart. Ve en önemlisi mesleki eğitimin toplumdaki algısı güçlendirilmeli. Gerekiyorsa askerlik ve sigortalılık gibi konularda mesleki eğitimi özendirecek ekstra faydalar ve destekler ortaya konmalıdır. Bu süreçte her türlü çalışma ve desteğe hazırız.”