İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı’daki Mersin Koyu'nda halkın denize erişimini engelleyen dikkat çekici bir uygulama hayata geçirildi. Yaklaşık 21 bin metrekarelik kıyı alanı, kimliği belirsiz kişilerce demir kapılar ve çitlerle çevrilerek kapatıldı.
BirGün'den Aycan Karadağ'ın haberine göre; sahil boyunca uzanan geniş bölgeye iki büyük demir kapı yerleştirildi. Yurttaşların denize ulaşımı keyfi şekilde sınırlandırılırken, alanda karavan parkı, ücretli plaj ve tiny house tipi yapıların inşa edildiği görüldü. Öte yandan geçtiğimiz günlerde yangından etkilenen koyda, yaşanan bu gelişme tepkilere neden oldu.
“Halkın Kullanımına Açılmasını Talep Ediyoruz”
Çeşme Çevre Derneği, yetkililere resmi başvuruda bulunarak, kıyı işgalinin sonlandırılmasını ve konulan kapı ile çitlerin kaldırılmasını istedi.
Dernek yaptığı açıklamada, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve kullanımında kamu yararının öncelikli olduğunu vurguladı. Kıyıların herkesin eşit ve özgür şekilde erişimine açık olması gerektiğini belirten Çeşme Çevre Derneği, bu erişimin hiçbir şekilde engellenemeyeceğini ifade etti. Ayrıca, 3621 sayılı Kıyı Kanunu gereği, kıyı kenar çizgisi içinde kalıcı yapı yapılamayacağını ve bu alanların halka kapatılamayacağını hatırlattı.
Dernek, deniz kıyısına konulan demir kapıların ve çitlerin hemen kaldırılması, izinsiz kiralama veya kullanımın sona erdirilmesi, sorumlular hakkında yasal süreç başlatılması ve bu kıyıların tekrar halkın özgür kullanımına açılması talebinde bulundu.
İşte derneğin açıklaması:
“Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılardan yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır; bu yararlanma hiçbir surette engellenemez. Ayrıca 3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre, kıyı kenar çizgisi içinde kalan alanlara kalıcı yapı inşa edilemez ve bu alanlar halkın serbest kullanımına kapatılamaz. Deniz kıyısındaki demir kapıların ve çitlerin derhal kaldırılması, yasadışı kiralama veya kullanım faaliyetlerinin sona erdirilmesi, sorumlular hakkında yasal işlemlerin başlatılması ve bu kıyı alanlarının tekrar halkın kullanımına açılmasını talep ediyoruz.”