World Weather Attribution (WWA) tarafından yayımlanan yeni analiz, Suriye, Irak ve İran'ı etkisi altına alan şiddetli kuraklığın arkasındaki temel nedenin insan faaliyetleri kaynaklı iklim değişikliği olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları, küresel ısınmanın etkisi olmasaydı bölgede normal hava koşullarının görülebileceğini, ancak mevcut durumda yaşanan kuraklığın tarihte eşine az rastlanır bir boyuta ulaştığını belgeledi. İklim değişikliği olmadan yüzyılda ancak birkaç kez yaşanması beklenen bu tür hava olaylarının, artık çok daha yaygın hale geldiği tespit edildi.
İran tarihinin en kötü kuraklığı
Bölgede gerçekleştirilen analizler sonucunda, yaşanan sürecin İran için kayıtlardaki en kötü kuraklık olduğu belirlendi. Suriye ve Irak'ı da kapsayan bu şiddetli hava olayları, bölge genelinde de tarihin en ağır koşulları arasında gösteriliyor. Bilim insanları, aşırı sıcaklıklar ve azalan yağışların birleşmesiyle ortaya çıkan bu tablonun, insan etkisiyle ısınan gezegenin doğrudan bir sonucu olduğunu vurguluyor.
Başkent tahliye edilebilir
Bölgede 5 yıldır aralıksız süren kuraklık, özellikle İran'da hayati bir su krizine dönüşmüş durumda. Ülkedeki su kıtlığı halk sağlığını tehdit ederken, ekonomik gelirleri doğrudan hasada bağlı olan çiftçileri de derinden etkiliyor. Raporun en çarpıcı tespiti ise İran'ın başkenti ile ilgili oldu. Su krizinin mevcut şiddetiyle devam etmesi halinde, yaklaşık 10 milyon kişinin yaşadığı Tahran'ın tamamen tahliye edilme riskinin bulunduğu belirtildi.
Toparlanma için zaman kalmıyor
Analizin baş yazarı olan Londra Imperial College Çevre Politikaları Merkezi Araştırma Görevlisi Mariam Zachariah, kuraklık döngülerinin sıklaşmasına dikkat çekti. İklim değişikliğinin kurak dönemleri uzattığını belirten Zachariah şu değerlendirmede bulundu:
"Bir yıllık kuraklık, tek başına bu kadar büyük bir krize yol açmazdı ancak özellikle İran'da kuraklık üstüne kuraklık yaşanıyor. Bu şartların uzun sürmesi, ülkelerin yeniden toparlanmasına kısıtlı zaman bırakıyor. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliği olmasaydı bu kadar uzun ve şiddetli bir kuraklık yaşanmazdı."
Fosil yakıt kullanımı krizi derinleştiriyor
Londra Imperial College Çevre Politikaları Merkezi İklim Bilimi Profesörü Friederike Otto da yüksek sıcaklıkların yağış azlığıyla birleşmesinin felaketi tetiklediğini vurguladı. Fosil yakıtlardan vazgeçilmediği sürece tablonun ağırlaşacağını belirten Otto, "İklim değişikliği, kontrol altına alınamadığı her yıl daha fazla yaşam ve geçim kaynağının kaybına yol açıyor. Fosil yakıtlardan çıkış taahhüdü sağlanmadığı sürece su kıtlıkları yoğunlaşacak, dünya çapında daha fazla insan evlerini bırakmak zorunda kalacak." ifadelerini kullandı.