Bilim

Müzik Dinlerken Aldığınız Zevk Genlerinizde Saklı Olabilir!

Müziği neden bu kadar seviyoruz? Bizi dans ettiren o ritim, duygularımızı altüst eden melodiler... Tüm bunların sadece kulaklarımızda değil, genetik kodlarımızda da yankılandığını biliyor muydunuz?

Müzikten zevk alma yetimizin biyolojik bir temeli olup olmadığını hiç düşünmüş müydünüz? İkizler üzerinde yapılan genetik araştırmalar, müzikten alınan keyfin kısmen kalıtsal olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre, müzikten duyulan haz üzerinde etkili olan genetik faktörler, ödül sistemine bağlı haz alma kapasitesi ya da müzikal yetenekle ilişkili genlerden kısmen bağımsız gibi görünüyor.

Müzikten Alınan Keyif: Kalıtımsal Bir Özellik Mi?

Müzik, insan duyguları ve kültürü açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Peki, müzikten zevk alma yetimizin biyolojik bir dayanağı olabilir mi? Nature Communications dergisinde yayımlanan bir ikiz çalışması, müzikten keyif alma eğiliminin kısmen genetik faktörlere bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Hollanda’daki Max Planck Psikolinguistik Enstitüsü öncülüğünde yürütülen uluslararası bir araştırma, müzikten alınan hazzı etkileyen genetik bileşenleri inceledi. Çalışma, bu genetik faktörlerin, hem ödül mekanizmalarıyla ilişkilendirilen deneyimlerden hem de müzikal yetenekten duyulan memnuniyeti etkileyen genlerden kısmen bağımsız olduğunu ortaya koyuyor.

Müzik, insanların duygularını ifade etmesinde, başkalarıyla bağ kurmasında ve kültürel kimliklerini yansıtmasında hayati bir rol oynar. Darwin’in de dediği gibi, müzik insanlığa verilmiş en gizemli armağanlardan biri olabilir. Peki insanlar müzik dinlemeyi neden bu kadar çok seviyor?

Genetik Yapımız Müzik Zevkimizi Nasıl Şekillendiriyor?

Çalışmanın başyazarı ve doktora öğrencisi Giacomo Bignardi, “Bu önemli soruya verilecek yanıt, insan zihninin deneyimleri nasıl keyifli bulduğuna dair daha genel yönlerini anlamamıza yardımcı olabilir” diyor. Bignardi ayrıca şunları aktarıyor:

“İnsanlar arasındaki genetik çeşitliliğin, müzikten alınan keyifte farklılıklara yol açıp açmadığını ve bunun insan müzikal yetisine dair neler ortaya koyabileceğini anlamaya çalıştık.”

Araştırmacılar, genetik faktörlerin müzikten alınan zevk ya da "müzik ödül hassasiyeti" üzerinde etkili olup olmadığını anlamak için ikiz araştırma yöntemi kullanıyor. Bu tür çalışmalarda, tek yumurta ikizleriyle çift yumurta ikizlerinin benzerlikleri karşılaştırılıyor. Basit bir şekilde anlatmak gerekirse, eğer tek yumurta ikizleri, çift yumurta ikizlerine kıyasla daha fazla benzerlik gösteriyorsa, bu durumda genetik unsurların etkili olduğu düşünülüyor.

Genetik Faktörlerin Rolü Ne Kadar Büyük?

Almanya’daki Max Planck Empirik Estetik Enstitüsü ile İsveç’teki Karolinska Enstitüsü'nün iş birliğiyle gerçekleştirilen bir çalışmada, 9.000'den fazla ikizin verileri inceleniyor. Bu veriler, bireylerin müzikten ne kadar etkilendiklerine dair kendi beyanlarıyla birlikte, genel ödül hassasiyetleri ve müzikal unsurları algılama yeteneklerini de kapsıyor. Bunlar arasında ton, melodi ve ritim gibi unsurlar yer alıyor.

Araştırmalar, müzikten keyif alma yetisinin kısmen kalıtsal olduğunu ortaya koyuyor. İkizler üzerinde yapılan bir çalışmada, İsveçli katılımcılar arasında görülen farklılıkların yaklaşık yüzde 54’ünün genetik etkenlerle bağlantılı olduğu tahmin ediliyor.

Zevkimizi Şekillendiren Gizli Kodlar

Çalışmayı yürüten ekip, müzikten alınan hazza yönelik genetik etkilerin, genel ödül duyarlılığı ve müziği algılama yetisinden kısmen bağımsız olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bu farklı genetik yolların; duyguları düzenleme, ritme uygun şekilde dans etme ya da başkalarıyla birlikte müzik yapma gibi müzikten alınan zevkin çeşitli yönlerini etkilediği sonucuna varıyor.

Bignardi, gelecekte yapılacak araştırmaların, müzikten zevk alma yetimizin hangi genetik faktörlerle daha fazla etkileşimde bulunduğunu anlamamıza yardımcı olabileceğini belirtiyor. Böylece, müzikle olan ilişkimizi derinlemesine inceleme fırsatımız olabilir.