Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde tarımsal üretimde yevmiye usulü çalışan işçiler, yaşadıkları ekonomik sıkıntıları ve geçim koşullarını paylaştı. Günlük 900 lira karşılığında pırasa toplama ve hazırlama işinde çalışan işçiler, bu gelirin kira, borç ve gıda masraflarını karşılamada yetersiz kaldığını ifade ediyor. İlerleyen yaşlarına ve sağlık sorunlarına rağmen tarlada mesai yapmak zorunda kalan işçiler, beslenme şartlarının da her geçen gün zorlaştığına dikkat çekiyor.
Emekli ve yaşlı işçiler borç kıskacında
Tarlada çalışan işçilerin büyük bir kısmını, emekli olmasına rağmen ek gelire ihtiyaç duyanlar ve yaşlılık aylığı ile geçinemeyen bireyler oluşturuyor. Emekli olduğunu belirten Aysel Babaoğlu, borçları nedeniyle çalışmak zorunda kaldığını ifade etti:
"Yevmiye alıyorum yetmiyor, yetmez ki, 900 lira alıyoruz. Emekliyim. Maaşımıza zam gelecek. Bilmiyorum ne kadar olacağını. Ev kira değil, ev kira olsa zaten yetmez. Eşim yok, çocuklarım evlendi; borcum var, onun için çalışıyorum, kredi çektim. Benim evim kira değil, kira olsa zaten geçinemem. Daha rahat geçinebilmek için daha iyi olmalı maaş."
Sağlık sorunlarına rağmen tarlada mesai
İşçiler arasında 75 yaşına gelmiş ve kronik rahatsızlıkları bulunan vatandaşlar da yer alıyor. Yaşlılık aylığı almasına rağmen tarlaya gelmek zorunda olduğunu vurgulayan Hüsne Arslantaş, durumunu şu sözlerle anlattı:
"Pırasa yapıyorum. Ne yapayım? 75 yaşındayım. Eşim yok, iki oğlum var, onlar da Antalya'da. Eve ben bakıyorum. Yaşlılık aylığı alıyorum, bazen de buraya günlük geliyorum, yağmurlu günlerde zaten gelemem; para yetse de yetmezse de. Yetmiyor ama ne yapayım? Çalışmak zorundayım. Guatr var boğazımda, dizlerim ağrıyor, kireçleme var dizlerimde. Bu halde geliyorum. Hayat işte böyle. Beslenemiyorum 5 bin lira 65'lik aylığı alıyorum işte."
Benzer şekilde Güldane Bazılı imkanları yetirmeye çalıştıklarını belirtirken, Ayşe Dincel ise evinin kira olduğunu ve eşinin düzenli bir işi bulunmadığını belirterek hayatın çok zor olduğunu ifade etti.
Bir avuç zeytin ve bayat ekmekli öğle yemeği
Tarladaki çalışma koşulları, işçilerin beslenme düzenine de doğrudan yansıyor. Günlük kazancın eve ulaşmadan bittiğini savunan 64 yaşındaki Ekrem Gönülalan, öğle yemeği için yanına getirdiklerini gösterdi:
"Hiçbir başka gelirim yok. Hayat aha böyle. O da eve varmadan bitiyor zaten almadan. Nerede besleniyorum? İşte bak azığıma, azıkta iki tane zeytin var, bir avuç zeytin var, bir de bayat ekmek. Onu da fırından aldım, bayat ekmeği de. Öğlen yemeğim bu, akşama da ya yerim ya yemem, aç yatarım ben, ne yapayım? 64 yaşındayım. Evim benim sırtımda. Evde yok, orada burada işte günümüzü gün ediyoruz."
Pırasa topu hazırlayan Perişan Çebiş de 900 liralık yevmiyenin yetersizliğine rağmen hayata tutunmaya çalıştıklarını belirtti:
"Evim kira, vallahi yetiştirmeye çalışacağız işte. Ne yapacağız ki? Yemeyip içmeyip yetiştireceğiz."