Salvador Dali’nin 1954 tarihli “Young Virgin Auto-Sodomized by the Horns of Her Own Chastity” adlı eseri, sürrealizmin en provokatif örneklerinden biri olmanın ötesinde, sanatçının ailesiyle yaşadığı derin bir kırılmanın görsel karşılığı olarak yorumlanıyor. Açık cinsel sembollerle örülü bu tablo, Dali’nin yıllar boyunca en yakınında olan kız kardeşi Ana Maria ile yaşadığı çatışmanın sanat yoluyla verilmiş sert bir cevabı niteliğinde.
İlham perisinden düşmana
Dali’nin sanat yolculuğunda kız kardeşi Ana Maria’nın yeri oldukça özeldir. 1920’li yıllarda genç Dali, kız kardeşini defalarca model olarak kullandı. 1925 tarihli “Figure at a Window” (Pencere Önündeki Figür) adlı eser, bu ilişkinin en bilinen örneklerinden biri olarak kabul edilir. Sırtı izleyiciye dönük, denize bakan genç kadın figürü; sakin, masum ve huzurlu bir atmosfer taşır.
Bu dönem, Dali ile kız kardeşi arasındaki ilişkinin görece uyumlu olduğu yıllara denk gelir. Ana Maria, yalnızca bir model değil, aynı zamanda Dali’nin ilk ilham kaynaklarından biridir. Ancak bu yakınlık, ilerleyen yıllarda yerini derin bir kırgınlığa bırakacaktır.
Kitaplar aracılığıyla başlayan kavga
Kopuşun fitilini ateşleyen gelişme, Dali’nin 1942 yılında yayımladığı otobiyografisi “The Secret Life of Salvador Dali” oldu. Sanatçı, bu kitapta çocukluğunu ve aile hayatını abartılı, yer yer aşağılayıcı bir dille anlattı. Ana Maria, bu anlatımdan büyük rahatsızlık duydu.
Buna karşılık 1949 yılında yayımlanan “Salvador Dali Seen by His Sister”, kardeşine verilmiş doğrudan bir yanıt gibiydi. Ana Maria bu kitapta, Dali’nin kendisi hakkında yarattığı efsaneyi reddediyor; onu daha sıradan, hatta eleştirel bir bakışla ele alıyordu. Dali ise bu kitabı kişisel bir saldırı olarak algıladı. Bu noktadan sonra ailesiyle tüm bağlarını kopardı. Kardeşler bir daha hiç görüşmedi.
Ve dali öyle bir tablo yaptı ki…
1954 yılına gelindiğinde Dali, “Young Virgin Auto-Sodomized by the Horns of Her Own Chastity” adlı tabloyu tamamladı. Sanat tarihçilerine göre bu eser, Dali’nin kız kardeşiyle yaşadığı kırılmanın sanatsal bir dışavurumu olarak okunabilir.
Eserdeki kadın figürünün duruşu ve kompozisyonu, “Figure at a Window” tablosundaki Ana Maria’yı açık biçimde çağrıştırır. Ancak bu kez masumiyet yerini saldırganlığa, huzur ise rahatsız edici bir şiddet hissine bırakmıştır.
Figüre yönelmiş gergedan boynuzları, Dali’nin hem cinselliğe hem de kadın imgesine dair karmaşık ve çelişkili duygularını yansıtır. Pek çok yorumcuya göre bu tablo, Dali’nin kız kardeşine yönelik öfkesini, hayal kırıklığını ve hesaplaşma isteğini dolaylı ama son derece sert bir dille ifade eder.