Henüz 30 yaşına bile gelmeden hayatını kaybeden Nihal Candan’ın ardından ailesi büyük bir yıkım yaşıyor. 21 Haziran’da anoreksiya nedeniyle yaşamını yitiren Candan’ın annesi Umut Candan, acısını ilk kez kamuoyuyla paylaştı. “Yaşamıyorum, sadece nefes alıyorum” diyen acılı anne, yaşadığı tarifsiz kaybı ve kızlarının sosyal medya yolculuğunu anlattı.
“İyileşmemek İçin Direndi”
Kızını kaybettikten sonra hayata tutunmakta zorlandığını dile getiren Umut Candan, “Cehennem nasıldır diyen varsa bu yaşadığım şeydir. Ne uykumdan utanmadan uyuyabiliyorum, ne yemeğimden utanmadan yiyebiliyorum. O mezarda ben olmalıydım” diyerek duygularını aktardı.
Nihal Candan’ın uzun süredir anoreksiya ile mücadele ettiğini söyleyen Umut Candan, son sürecin çok hızlı ilerlediğini anlattı. Cezaevi süreci, duygusal hayal kırıklıkları ve psikolojik çöküntünün Nihal’i iyice içine kapattığını belirten anne, “Dört farklı hastaneye gittik, ama sanki kızım iyileşmek istemedi. ‘İyiyim’ diyordu ama aslında hiç iyi değildi” dedi.
“Bahar Evlenirse, Nihal Tekrar Doğar”
Evlat acısıyla sarsılan Umut Candan, ayakta kalabilmek için hayattaki diğer kızı Bahar’ın evlenip dört çocuk yapması gerektiğini söylüyor. İşte Umut Candan'ın o sözleri:
“Bahar’ın merhametli, vicdanlı, karakterli, düzgün biri ile evlenip çocuğu olursa Nihal tekrar doğar diye düşünüyorum. En az dört tane doğurmasını istiyorum. Biliyorum Nihal, muhakkak dönüş yapacak bize o şekilde. Zaten Bahar da kabul etti. Bir an evvel görücü usulü ile evlenmesini istiyorum. Helal süt emmiş biri olsun yeter. Başka da bir kıstasım yok. Tertemiz çocuğum hiç hak etmediği şeyleri yaşayıp, hiç hak etmediği şekilde de öldü. Kızım Zeynep Su daha çok küçük, ondan böyle bir şey isteyemem ama Bahar kabul etti. Bir an önce güzel bir yuva kurup Nihal’i doğurmasını istiyorum. Acısı geçmeyecek ve yeri hiçbir şekilde doldurulmayacak ama hafifleyecek. Acıyla yaşamayı öğreneceğiz. Diğer türlü zor. Evlenmeyi düşünenler lütfen anlasın beni, kızmasınlar bana. Bahar çok iyi bir kız, tertemiz. Bahar’ı hoş görün. Şu an ailede kimse normal değil, herkes çok acılı.”
"Kıyafet Alsınlar Diye Kredi Çektim, Tarla Sattım"
Kızlarının sosyal medya platformlarında kendilerini olduğundan farklı gösterdiğini ve bu durumun onları yıprattığını belirten anne Candan, “Ne Nihal ne Bahar zengin değildi. Ama sosyal medyada öyle bir imaj çizdiler. Soytarılık yaptılar demek istemem ama bu işin doğası buymuş. Biz kontrol edemedik” dedi.
Kızlarına daha iyi bir hayat sunmak için yıllarca mücadele ettiklerini belirten Umut Candan, “Evimde sadece üç kanepe var, bütün paramı çocuklarıma harcadım. Kıyafet alsınlar diye kredi çektim, borçlandım, tarla sattım. Ama manevi olarak demek ki yetemedik. Nihal’i hayatta tutamadım” diye konuştu.
“Kocası Gelseydi, Nihal Kurtulurdu”
Nihal Candan’ın en büyük kırgınlığının, eşi Faruk Çiçek’e olduğunu açıkça dile getiren anne, hastane sürecinde eşinin gelmemesi nedeniyle büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını söyledi. “Onu defalarca aradım ama gelmedi. Belki gelseydi, kızım hayatta olacaktı. Asla affetmeyeceğim” dedi.
Son günlerini anlatırken gözyaşlarına boğulan Umut Candan, kızının vedasının adeta bir veda konuşması gibi olduğunu söyledi. “Beni unutmayın, suçum yok, erken gidersem affedin” diyen Nihal’in bu sözlerinin ardından Umut Candan, “Her gece onun sesini duyuyorum. Çocukluğuyla, gençliğiyle geliyor rüyalarıma” dedi.
“Fenomenlik Hayatımızı Alt Üst Etti”
Kızlarının sosyal medya yolculuğu yüzünden hedef hâline geldiğini söyleyen anne Candan, “Nihal üniversite okurken yarışma programına yurttaki arkadaşlarıyla başvurmuş. Bizim onayımız yoktu. Ama çok heveslendi, kıramadık. O yarışma ve fenomenlik süreci ailemizi darmadağın etti” dedi.
“Nazara Geldik”
Kendi hatalarını da dürüstçe kabul eden anne, “Kızımın yaptığı her şeyi doğru sandım. Cezaevinden çıkar çıkmaz hastaneye yatırmalıydım. Çok bilgiliydi, çok güçlüydü ama bu yükü taşıyamadı. O intihar etti. Bence biz nazara geldik” sözleriyle yaşadığı pişmanlığı paylaştı.
Tüm kamuoyuna seslenen Umut Candan, “Bizi eleştiriyorlar ama elimizden gelenin fazlasını yaptık. Kızlarımız için kendi hayatlarımızdan vazgeçtik. Eğitimlerine, isteklerine her şeyimizi adadık. Onlar için yaşadık. Ama sosyal medyanın karanlık yüzüyle baş edemedik” diyerek röportajını noktaladı.