CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’de yurttaşların korku haritasının değiştiğini belirtti. Tanrıkulu, “Kamuoyu yoklamalarına göre yurttaşlarımızın yeni korkuları ortaya çıktı. Bu korkuların başında bir sabah ansızın gözaltına alınma veya tutuklanma endişesi geliyor. Önceden böyle bir ölçüm yoktu. Artık yurttaşlarımızın üçüncü büyük korkusu gözaltı korkusu haline gelmiş” dedi.
Tanrıkulu, haziran, temmuz ve ağustos aylarını kapsayan 3 aylık insan hakları raporunun, ihlallerin her geçen gün daha ağır bir şekilde devam ettiğini net biçimde ortaya koyduğunu vurguladı.
Yaşam Hakkında Çarpıcı İhlaller: İş Cinayetleri ve Kadın Cinayetleri
Tanrıkulu, yaşam hakkı başta olmak üzere her alanda ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığını kaydetti:
“Son üç ayda toplam 681 yaşam hakkı ihlali gerçekleşmiş. Bunların 560’ı iş cinayeti, 85’i kadın cinayeti ve 16’sı çocuk. Cezaevlerinde ise 6 kişi yaşamını kaybetmiş; bunlar ya hastalık ya da kötü koşullar nedeniyle ölmüş. İşkence ise gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde sistematik olarak sürüyor. Toplam 395 işkence vakası tespit edilmiş, bunlardan 155’i cezaevlerinde gerçekleşmiş. İşkence görenlerin 8’i ise çocuk.”
İfade Özgürlüğü Sistematik Olarak Engelleniyor
Tanrıkulu, düşünce ve ifade özgürlüğünün sokakta, sosyal medyada ve basın alanında sürekli ihlal edildiğini belirtti:
“Sosyal medya paylaşımı yapmak bile çoğu zaman mümkün değil. Her paylaşımın ardından şafak baskınları, gözaltılar ve tutuklamalar yaşanıyor. Gazeteciler, sanatçılar, YouTuber’lar ve diğer vatandaşlar, haklarında bir iddia olsa bile davet edilmeleri gerekirken çoğunlukla gözaltına alınıyor. Böylece insanların en temel hakkı olan ifade özgürlüğü ciddi biçimde ihlal ediliyor.”
Yeni Korku: Tutuklanma ve Gözaltı
Tanrıkulu, kamuoyu yoklamalarına göre Türkiye’deki yurttaşların korku haritasının değiştiğini vurguladı:
“Eskiden insanların korkusu çocuklarına veya geleceğe dair olabilirdi. Ancak artık öncelikli korku, bu döneme özgü bir biçimde ‘tutuklanma ve gözaltı korkusu’ olmuş. Bu korku, insanların günlük yaşamını ve temel haklarını kullanmasını doğrudan etkiliyor.”
Siyasi Yöneticilere Dava ve Gösteri Müdahalesi
Örgütlenme özgürlüğünde de ağır kısıtlamalar olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, şöyle devam etti:
“Son üç ayda 228 belediye başkanı, milletvekili ve siyasi parti yöneticisine dava açıldı. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine müdahaleler ağır şekilde sürdü. Bu dönemde 362 kişi gözaltına alındı, bunların 17’si çocuk. Türkiye’nin her köşesinde her kimlikten, her inançtan, her cinsiyetten yurttaşa eşit biçimde uygulanan ağır insan hakları ihlalleri devam ediyor.”
Tanrıkulu, hazırlanan raporun sosyal medya hesaplarından da paylaşılacağını belirterek, “Biz bu ağır insan hakları ihlalleriyle mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.