Korku filmi izlerken kalbiniz daha hızlı mı atıyor, yoksa sizi kolayca şaşırtmak mümkün mü? Son on yılın korku sineması, tam da bu soruya cevap niteliğinde. Düşük bütçelerle hazırlanmış, ama izleyicide derin izler bırakan filmler birbiri ardına vizyona girdi. Peki, 2015’ten 2024’e kadar çıkan korku filmlerinin hangileri gerçekten sizi ekran başında titretmeye yetiyor? Get Out, Hereditary, The Witch ve daha niceleri, sadece korkutmakla kalmıyor; kimliğinizden travmalarınıza, bilinçaltınıza kadar sizi sarsacak.
Sizce bu filmler sadece “korkutucu” mu, yoksa sinemanın en yaratıcı ve rahatsız edici eserleri olarak tarihe geçmeye aday mı? Gelin, son on yılın unutulmaz korku yapımlarına birlikte göz atalım…
2015: The Witch – A24
Robert Eggers’ın yönetmenlik çıkışı The Witch, 1630’larda Yeni İngiltere’de geçen ve ormanda kötü niyetli bir güç tarafından hedef alınan Püriten bir ailenin hikâyesini anlatıyor. En küçük bebeklerinin kaybolduğu sahne, sinema tarihinin unutulmaz anlarından biri olarak hafızalara kazındı. Eggers’ın dönem atmosferine verdiği titiz önem, filmi öne çıkaran unsurlardan biri oldu. Başroldeki Anya Taylor-Joy ise bu filmle büyük bir çıkış yakaladı.
2016: Raw – Wild Bunch
Julia Ducournau’nun yönettiği Fransız filmi Raw, vejetaryen bir genç kız olan Justine’in veterinerlik okulunda karşılaştığı yamyamlık eğilimlerini konu alıyor. Alışılmışın dışında bir korku deneyimi sunan film, şiddet içerikli sahnelerine rağmen eleştirmenlerden %93 beğeni aldı ve başrol oyuncusu Garance Marillier’in performansı büyük övgü topladı.
2017: Get Out – Universal Pictures
Jordan Peele’in kült filmi Get Out, 5 milyon dolarlık bütçesiyle 250 milyon dolar gişe hasılatı elde ederek büyük bir fenomene dönüştü. Siyahi bir adamın beyaz sevgilisinin ailesini ziyaret etmesiyle başlayan film, ırkçılık ve toplumsal kontrol temalarını işliyor ve Peele’a En İyi Özgün Senaryo Oscar’ını kazandırdı.
2018: Hereditary – A24
Ari Aster’ın ilk filmi Hereditary, psikolojik ve doğaüstü korkuyu bir araya getirerek yaslı bir ailenin yavaş yavaş çöken dünyasını anlatıyor. Toni Collette’in unutulmaz performansı, filmdeki duygusal yoğunluğu derinleştiriyor ve filmi yalnızca korku değil, aynı zamanda trajedi olarak da öne çıkarıyor.
2019: Midsommar – A24
Aster’ın bir sonraki filmi Midsommar, büyük ölçüde gün ışığında geçen bir pagan festivali hikâyesiyle alışılmış korku anlayışını altüst ediyor. Florence Pugh’un canlandırdığı Dani karakteri, filmin görselliği ve rahatsız edici atmosferiyle modern korkunun unutulmaz örneklerinden biri oldu.
2020: The Invisible Man – Blumhouse Productions
Klasik bir hikâyenin modern uyarlaması olan The Invisible Man, Cecilia (Elisabeth Moss) adlı kadının, görünmez sevgilisi tarafından sistematik olarak istismar edilmesini konu alıyor. Moss’un performansı, filmi 2020’nin en etkileyici korku filmlerinden biri hâline getirdi.
2021: The Black Phone – Universal Pictures
Scott Derrickson’ın yönetmenliğindeki filmde Ethan Hawke, çocukları kaçırıp öldüren “The Grabber”ı canlandırıyor. Film, ölülerle iletişim kurabilen bir çocuğun yaşadığı mücadeleyi anlatıyor ve doğaüstü ile gerçekçi korkuyu bir araya getiriyor.
2022: Barbarian – 20th Century Studios
Zach Cregger’in yönetmenlikteki ilk uzun metraj denemesi Barbarian, bir kadının Airbnb’de yaşadığı korkunç deneyimi konu alıyor. Film, izleyiciyi sürekli şaşırtan ve rahatsız eden atmosferiyle öne çıkıyor.
2023: Talk To Me – A24
Philippou kardeşlerin yönettiği film, mumyalanmış bir el aracılığıyla ruhlarla iletişim kuran Mia’nın hikâyesini anlatıyor. Kayıp, suçluluk ve bağımlılık temalarını doğaüstü unsurlarla birleştiren film, modern korkunun çarpıcı örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
2024: Smile 2 – Paramount Pictures
Smile serisinin devam filmi, lanetli bir gülümsemenin kurbanları nasıl hayatlarını kaybetmeye sürüklediğini anlatıyor. Naomi Scott’ın güçlü performansı ve psikolojik derinliği ile Smile 2, 2024’ün en sarsıcı korku filmlerinden biri oldu.