Tarih kitapları genellikle soyluların, prenslerin veya büyük komutanların zaferlerini yazar. Ancak Çin tarihi, bu kuralı bozan sıra dışı bir adamın hikayesiyle şekillenmiştir: Liu Bang. Heritage Daily’nin derinlemesine incelediği bu portre, okuma yazması bile olmayan basit bir köylünün, nasıl olup da Çin’in en güçlü hanedanı olan Han Hanedanı’nın kurucusu "İmparator Gaozu"ya dönüştüğünü gözler önüne seriyor.
Tembel bir gençten devrimci lidere
M.Ö. 256 yılında Pei şehrinde doğan Liu Bang, efsanevi bir kahraman gibi başlamadı hayata. Kaynaklar onu gençliğinde tarlada çalışmayı sevmeyen, içkiye ve kadınlara düşkün, biraz da "serseri ruhlu" biri olarak tanımlıyor. Ancak onun en büyük silahı kılıcı değil, inanılmaz karizması ve insan ilişkilerindeki ustalığıydı. İnsanları etkileme yeteneği, onu yerel bir memur (şerif benzeri bir görev) konumuna kadar taşıdı.
Kaderini değiştiren o karar
Liu Bang’ın hayatı, acımasız Qin Hanedanı adına bir grup mahkumu Lishan Dağı'ndaki inşaat alanına götürmekle görevlendirildiğinde değişti. Yolda bazı mahkumlar kaçınca, Qin yasalarına göre bunun cezasının "idam" olduğunu bilen Liu Bang, radikal bir karar verdi: Kalan tüm mahkumları serbest bıraktı. Bu hareketine hayran kalan mahkumların çoğu onun yanında kaldı ve Liu Bang, bir anda kendini imparatorluğa kafa tutan bir isyancı lideri olarak buldu.
Güçlü rakibi Xiang Yu ve "Chu-Han" Savaşı
Qin Hanedanı çökerken, Çin'in hakimiyeti için iki büyük güç karşı karşıya geldi: Aristokrat kökenli, yenilmez savaşçı Xiang Yu ve halkın içinden gelen Liu Bang.
Xiang Yu, savaş meydanlarında terör estiren, askeri dehası yüksek ama kibirli bir liderdi. Liu Bang ise askeri konularda zayıf olsa da, yetenekli generalleri ve danışmanları dinlemeyi bilen, halka merhametli davranan bir stratejistti. Tarih, kaba kuvvetin değil, politik zekanın kazandığını M.Ö. 202 yılındaki Gaixia Savaşı'nda kanıtladı. Liu Bang, rakibini kuşatarak intihara sürükledi ve Çin'in tek hakimi oldu.
Çinli kimliğinin mimarı: "Han" Hanedanı
Tahta "İmparator Gaozu" adıyla çıkan bu eski köylü, sadece bir yönetici değil, bir kültür mimarı oldu. Acımasız Qin yasalarını yumuşattı, ağır vergileri düşürdü ve savaştan yorgun düşmüş halka nefes aldırdı.
Kurduğu Han Hanedanı, 400 yıl boyunca hüküm sürdü. Bugün bile Çin nüfusunun büyük çoğunluğu kendini "Han Çinlisi" olarak tanımlıyor ve Çinceye "Han dili" deniyorsa, bu, yüzyıllar önce tarladan çıkıp tahta oturan o vizyoner köylü sayesindedir. Liu Bang, liyakatin soyluluktan daha önemli olduğunu kanıtlayan ilk imparator olarak tarihe geçti.