Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kumar alışkanlığı, dijitalleşmeyle beraber daha yaygın hale gelmeye başladı. Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin hazırladığı ‘’Türkiye Kumar Raporu’’na göre Türkiye’de kumara başlama yaşı 15’e kadar indi. Ayrıca ülkemizde her 10 kişiden biri hayatında en az 1 defa kumar oynadı. Kumar oynama davranışlarının 2019-2021 yılları arasında dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi döneminde ivme kazanması da dikkat çekti.
‘’Toplumsal bir krizle karşı karşıyayız’’
Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, kumarın gençler arasında hızla yayıldığını belirterek, “Rapor bize toplumsal bir krizle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.” dedi. Dinç, kumar alışkanlığının sadece ekonomik kayıplara değil, ruhsal çöküntü, sosyal ilişkilerde kopukluk, boşanma ve intihar gibi ağır sonuçlara da yol açtığını vurguladı. Ayrıca bu bağımlılığın alkol ve sigara kullanımını da tetiklediğini söyledi.
YEDAM başvuruları katlandı
2021 yılında kumara karşı da faaliyet göstermeye başlayan Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM), üç yıl içinde bu bağımlılıkla ilgili 15 bin 624 başvuru aldı. Bu sayı, tüm bağımlılık başvurularının neredeyse yüzde 28’ini oluşturuyor.
Dünyada yüz binlerce kişi bağımlı
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, dünya genelindeki yetişkinlerin yüzde 1,2’si kumar oynama bozukluğuna sahip durumda. Erkeklerde kumar bağımlılığı yüzde 11,9 iken kadınlarda bu oran yüzde 5,5 civarında.
Uzmanlara göre Türkiye’de de benzer oranlar var.
‘’Tedavi edilebilir bir hastalık’’
Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Merih Altıntaş, kumarın Dünya Sağlık Örgütü tarafından ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini hatırlatarak, ailelere şu uyarılarda bulundu:
“Kumar bağımlılığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tarih boyunca var olan bu tehlike, online platformlarla birlikte daha da büyüdü. Başlangıçta sosyalleşmek veya eğlenmek amacıyla oynanan oyunlar, zamanla kontrolsüz bir bağımlılığa dönüşebiliyor. Türkiye’de her 10 kişiden 1’i kumarla temas ediyor, bu her zaman bağımlılık anlamına gelmese de risk çok yüksek. YEDAM’lara kumar nedeniyle yapılan başvuruların alkol ve madde başvurularını geçtiğini görüyoruz. Kumar bağımlılığı intihar riskini artırıyor, aile içi şiddete ve boşanmalara zemin hazırlıyor. Kontrol edilemeyen oyun davranışları, yalan söyleme, kayıpların peşinden koşma gibi belirtiler başladığında mutlaka profesyonel destek alınmalı. Ailelerin dikkatli ve bilinçli olması, erken fark edilen durumlarda tedaviyi kolaylaştırıyor.”