Sinema dünyasında ödül sezonunun başlangıcı olarak kabul edilen Altın Küre Ödülleri, 11 Ocak 2026’da 83’üncü kez düzenlenecek. Hollywood’un kırmızı halı provasına sahne olan tören öncesinde açıklanan adaylar, Oscar yarışının seyrine dair ilk ipuçlarını da veriyor. Bu yıl “En İyi Animasyon Film” kategorisinde yarışan altı yapım ise bilim kurgudan mangaya, müzik odaklı fantastik hikâyelerden edebiyat uyarlamalarına uzanan geniş tematik yelpazesiyle dikkat çekiyor.

En İyi Animasyon Film adayları

  1. Arco
  2. Demon Slayer: Kimetsu no Yaiba Infinity Castle
  3. Elio
  4. KPop Demon Hunters
  5. Little Amélie or the Character of Rain
  6. Zootopia 2

Arco (2025)

Arco, 2932 yılında yaşayan on yaşındaki bir çocuğun gökkuşağını kullanarak istemeden 2075 yılına yolculuk etmesini konu alan bilim kurgu türünde bir animasyon. Bu beklenmedik zaman yolculuğu Arco’yu tanımadığı bir dünyanın içine sürüklerken yeni arkadaşlıklar kurmasına, tehlikelerle yüzleşmesine ve kendi kimliğine dair büyük sorular sormasına neden olur. Film, sürrealist görsel diliyle zamanın akışı ve hafızanın sınırları üzerine düşünmeye davet ediyor.

Hikâye, geçmiş ve geleceğin kesiştiği bu dünyada hayatta kalma ve keşif temaları etrafında şekilleniyor. Arco’nun Iris başta olmak üzere karşılaştığı karakterler aracılığıyla çocukluk, aidiyet ve büyüme kavramları derinlemesine ele alınıyor. Yönetmen Ugo Bienvenu’nun yaratıcı yaklaşımı, soyut bilim kurgu fikirlerini duygusal bir maceraya dönüştürerek izleyiciye hem görsel hem de düşünsel açıdan zengin bir deneyim sunuyor.

Demon Slayer: Kimetsu no Yaiba – Infinity Castle (2025)

Demon Slayer serisinin Infinity Castle bölümünü temel alan bu anime filmi, İblis Avcıları Birliği’nin nihai düşman Muzan Kibutsuji ile yüzleşmek üzere labirent benzeri, ölümcül bir kaleye girmesini konu alıyor. Infinity Castle’da her bir avcı kendi kaderiyle ve güçlü iblislerle karşı karşıya gelirken Tanjiro ve arkadaşları dostluğun ve fedakârlığın gerçek anlamını bir kez daha sınamak zorunda kalıyor.

Film, yüksek tempolu aksiyon sahnelerinin ötesine geçerek karakterlerin geçmişlerine ve iç dünyalarına da odaklanıyor. Kötü karakterlerin bile insani yönlerinin ele alındığı bu anlatı, serinin uzun soluklu hikâyesini duygusal derinlik ve görkemli dövüşlerle birleştirerek destansı bir final sürecinin kapısını aralıyor.

Elio (2025)

Pixar imzalı Elio, uzaya büyük bir merak duyan 11 yaşındaki Elio Solís’in hikâyesini anlatıyor. Elio, yaşanan bir yanlış anlaşılma sonucu Dünya’nın temsilcisi sanılarak Communiverse adlı galaksiler arası organizasyona ışınlanıyor. Kendini bir anda evrenin kaderini ilgilendiren büyük bir krizin ortasında bulan Elio, hiç hazır olmadığı bir sorumluluğu üstlenmek zorunda kalıyor.

Film, kimlik arayışı, aidiyet duygusu ve büyüme temalarını sıcak bir çocuk hikâyesiyle harmanlıyor. Elio’nun uzayda edindiği yeni dostluklar ve yaşadığı deneyimler, onun kendi gücünü keşfetmesini sağlarken izleyiciye mizah, duygusallık ve merak dolu bir yolculuk sunuyor.

KPop Demon Hunters (2025)

Netflix yapımı KPop Demon Hunters, Huntr/x adlı K pop grubunun üyeleri Rumi, Mira ve Zoey’in çift hayatını merkezine alıyor. Sahnedeyken yıldız olan bu üçlü, perde arkasında ise insanların ruhlarını emen iblislere karşı savaşan gizli avcılara dönüşüyor. Müzik, ritim ve dans yalnızca performans aracı değil, aynı zamanda onların en büyük silahı hâline geliyor.

Film, aksiyon türünü K pop kültürü, estetik anlayışı ve gençlik enerjisiyle bir araya getiriyor. Hikâye boyunca bireysel farklılıkların kabulü, ekip ruhu ve kültürel kimlik gibi temalar eğlenceli ve dinamik bir anlatımla işleniyor. Müzik, hikâyenin merkezinde yer alarak karakterlerin gücünü ve bağlarını pekiştiriyor.

Little Amélie or the Character of Rain (2025)

Amélie Nothomb’un otobiyografik romanından uyarlanan film, küçük bir kız çocuğunun dünyayı keşfetme sürecini Japonya’daki çocukluk yılları üzerinden anlatıyor. Amélie, çevresini anlamaya çalışırken hayat, aile ve kimlik kavramlarıyla ilk kez yüzleşiyor ve izleyiciye saf bir çocuk bakışı sunuyor.

Animasyonun yumuşak ve şiirsel tarzı, anlatının duygusal derinliğini güçlendiriyor. Doğa ile insan ilişkileri, kültürel farklılıklar ve büyümenin karmaşık duyguları sade ama etkileyici bir dille ele alınıyor. Film, çocukluk hafızasının sıcaklığı ile melankolisini bir araya getiriyor.

Zootopia 2 (2025)

Zootopia’nın devam filmi, Judy Hopps ve Nick Wilde’ı bu kez Zootopia Polis Departmanı’nda resmî ortaklar olarak yeniden bir araya getiriyor. İkili, şehirde farklı hayvan türlerini ilgilendiren büyük bir gizemin peşine düşerken Zootopia’nın düzenini tehdit eden karanlık bir planla karşı karşıya kalıyor.

Hikâye, sürüngenleri merkezine alan bir komplonun çözülmesi etrafında şekillenirken mizah ve aksiyonun yanı sıra toplumsal mesajlar da ön plana çıkıyor. Önyargılar, eşitlik ve birlikte yaşama temaları, hem çocuklara hem yetişkinlere hitap eden zengin bir anlatımla işleniyor.