Bursa’nın Nilüfer ilçesinde 29 Mayıs 2024 tarihinde meydana gelen olayda, Murat Kılıç (40) kızları Zeynep (11) ve Aslı’yı (6) bıçaklayarak, oğlu Muhammet Ali’yi (3) ise boğarak katletti. Olayın ardından polise teslim olan Kılıç’ın, 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Kılıç’ın, çocukları öldürdükten sonra Erzurum’da yaşayan eşi Gülay Kılıç’a gönderdiği “Ne yapacaksın çocuksuz. Son pişmanlık fayda etmez. Çocuklar toprak oldu” mesajı dava dosyasına girdi. Sanık mesajı yazdığını hatırlamadığını öne sürdü.
Olayın detayları
Geçimini evlerde boyacılık yaparak sağlayan Kılıç, çocuklarını evlerinde öldürdü. Polis ekipleri adrese geldiğinde 3 çocuğun cansız bedenleriyle karşılaştı. Otopsi raporuna göre, kızlarının vücudunda yaklaşık 20 bıçak yarası tespit edildi. Çocukların cenazeleri, annelerinin yaşadığı Erzurum’un Karayazı ilçesinde toprağa verildi.
Kardeşlerden geriye, ölmeden önce yıkayıp evin penceresine asılan kıyafetler kaldı. Murat Kılıç, emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanarak Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik koğuşa yerleştirildi.
“Tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmemi talep ederim”
Nöbetçi mahkemede ifade veren Kılıç, olay günü babasının evinde olduğunu ve “Sabah işe gitmek üzere uyandım. Sigara almak için markete gittim. Bu sırada eşimin, çocuklarımı yanından zorla alıp getirdiğime ilişkin şikayeti üzerine güvenlik güçlerinden hakkımda tedbir kararı çıktığını öğrendim. Kafam attı, işe gitmemeye karar verdim. Olay yerine gittim. Çok fazla hatırlamıyorum. Ne yaptığımı bilmiyorum… Çok pişmanım. Tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmemi talep ederim” dedi.
Cezai sorumluluğu tam
Kılıç, çocuklarını öldürdüğü yerleri yazdığı notlar ve “Benim hiç psikolojik problemim yoktu. İftira atarak psikolojimi bozdular” notunu da dava dosyasına sundu. Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi raporunda sanığın akıl hastalığı bulunmadığı, cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtildi.
Hakkında açılan davaları görünce cinnet geçirdiğini öne sürdü
Sanık, ayrı yaşadığı eşinin kendisine tuzak kurduğunu iddia ederek şunları söyledi:
“Ben eşimle boşanma aşamasındaydım. Eşim, çocukları alıp babasının evine Erzurum'a gitti. Eşim bana tuzak kurmuş, ben farkında değilim… O gün e-Devlet’ten baktım, kadın bana 5 tane dava açmış… O gün davaları görünce cinnet getirdim. Ben nasıl çocuklarımı götürmüşüm, nasıl öldürdüm onu bilmiyorum. Yeter artık bıktım.”
Olay günü hakkında açılan davaları görünce sinir krizi geçirdiğini belirten Kılıç, “Olay günü davaları görünce kendimden geçtim, gidip çocuklarımı öldürmüşüm. Farkında değildim ki ben. Hatırlamıyorum ki çocukları nasıl öldürdüğümü bile. Bir insan kendi çocuğunu öldürür mü? Bebek altını değiştiriyorum ben…” ifadelerini kullandı.
“Öldürdüğümden haberim yoktu”
Mahkeme Başkanı’nın, çocukların yanında bulunan notları sorması üzerine Kılıç, “Hatırlamıyorum. Ben yazmışımdır. Başka kim yazacak? Ama ben hatırlamıyorum ne yaptığımı” dedi. Telefon incelemeleriyle ilgili sorularda ise “Ben, bana bu tarz mesaj geldiğini hiç görmedim. Benimki kendinden geçmeyle alakalı, cinnetle ilgili bir şey” şeklinde konuştu.
“Benimki cinnet geçirmeyle alakalı”
Duruşmada telefon kayıtlarına ilişkin raporun okunmasının ardından, Mahkeme Başkanı sanığa, olay günü saat 02.33’te Z.Ş. adlı kişi tarafından gönderilen ve Hz. İbrahim ile Hz. İsmail kıssasına atıf yapan mesajı sordu. Murat Kılıç, bu kişiyi tanımadığını söyleyerek mesajı hatırlamadığını ifade etti:
“Ben, ben bana bu tarz mesaj geldiğini hiç görmedim. Ben bu tarz olaylara da hayatta inanmam. Yani birisi bana böyle dinle ilgili bir şey atmış. Oğlunu kesersen cennete gidersin. Kızını öldürürsen buraya. Ben bu tarz olaylara hayatta inanmam. Benimki kendinden geçmeyle ilgili, cinnetle ilgili bir şey. Ben bu tarz olaylara inanmam. Dinime çok bağlıyım ama. Ben bu tarz olaylara hayatta inanmam ki.”
Telefon mesajları ortaya çıktı
Sanığın, ayrılma aşamasındaki eşi Gülay Kılıç’a gönderdiği mesajlar da duruşmada gündeme geldi. “De ki öldür, kendimi öldüreyim. Sen söyle kendini öldür. Ben onu da yapayım. Kendimi asayım mı? Söyle. Çocuklarımı dövüyorum, lanet olsun bana” şeklindeki mesajların hatırlatılması üzerine Kılıç, eşinin ailesini suçladı.
Ailenin sürekli iftira atan, dedikodu yapan bir yapıda olduğunu öne süren Kılıç, “Eşimin ailesi çok değişik bir aileymiş. Benim bundan haberim yok. Köyde ufak bir şey olsun millete yayarmışlar… Ben de baktım bana böyle yapıyor, ‘Yeter artık ya, öldür de öldüreyim. Ver çocuklarımı kurtulayım’ anlamında söyledim” dedi.
Mahkeme başkanı mesajları okudu: “Çocuklar kara toprak oldu”
Mahkeme Başkanı, sanığın olay günü eşine gönderdiği mesajları tek tek okudu:
“Ailene bir şey olmayacak. Çok şeytana uydun… Ne yapacaksın çocuksuz. Son pişmanlık fayda etmez… Çocuklardan ayrılırsan üzülür müsün? Çok ağlama…”
Ayrıca olay günü saat 11.38’de gönderilen “Çocuklar kara toprak oldu, deli ettin beni” mesajı da sanığa soruldu. Kılıç mesajı da hatırlamadığını iddia ederek, “Valla ben ne yazdığımı bilmiyorum, hatırlamıyorum” dedi.
Tutukluluğunun devamına karar verildi
Sanığın ayrılmak üzere olduğu eşine attığı mesajlar da duruşmada okundu. Mesajlarda “Çocuklar kara toprak oldu, deli ettin beni” ifadeleri yer alıyordu. Kılıç mesajları hatırlamadığını iddia etti.
Duruşma, tanıkların dinlenmesi ve Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu raporunun beklenmesi için ertelendi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.










