ABD hükümeti, II. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’nın yeniden inşasında kullanılan Marshall Planı’ndan daha yüksek bir mali yükün altına girerek Afganistan’da kalıcı bir düzen kurmayı hedefledi. Ancak Kongre’nin 2002–2025 döneminde Afganistan için tahsis ettiği 148 milyar doları aşan kaynak ve buna eklenen yüz milyarlarca dolarlık askerî harcamalara rağmen, ülkeyi istikrara kavuşturma girişimi sonuç vermedi. Geçici özel genel müfettiş Gene Aloise, Savunma Muhabirleri Grubu’na yaptığı açıklamalarda bu çabanın neden başarısız olduğunu detaylandırdı.
ABD’nin Afganistan projesine aktardığı dev bütçe tartışma yarattı
The Washington Times'tan Mike Glenn'in haberine göre son SIGAR raporu, 148 milyar dolarlık yeniden inşa fonunun yalnızca görünen kısmı oluşturduğunu ortaya koydu. Rapor, Afgan güvenlik güçlerini donatmak amacıyla yirmi yıl boyunca yapılan 763 milyar dolarlık ek askerî harcamanın bu rakamlara dahil edilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Devlet Başkanı Eşref Gani’nin ülkeden kaçmasının ardından yaklaşık 200.000 Afgan’ın ABD’ye yerleştirilmesi için kullanılan 14 milyar dolar da toplam bütçenin dışında tutuluyor.
Aynı raporda, Avrupa İyileştirme Programı olarak bilinen Marshall Planı’nın günümüz değerleriyle yaklaşık 135 milyar dolara mal olduğunun altı çizilerek, Afganistan için yapılan harcamanın kapsamı daha da görünür hâle getiriliyor.
“Bir ayda 1 milyar dolar harcaması gerekiyordu”
Aloise, Afganistan’a yaptığı ilk ziyarette karşılaştığı tabloyu aktarırken, Kabil’de görev yapan üç yıldızlı bir generalin yaşadığı baskıyı örnek gösterdi. General, mali yıl bitmeden 1 milyar dolar harcamak zorunda olduğunu, fakat “o parayı neye harcayacağına dair en ufak bir fikri olmadığını” söylemişti. Aloise, bu noktada yardım önerdiğinde, Savunma Bakanlığı’nın kullanılmamış fonları geri verme niyetinde olmadığının kendisine iletildiğini belirtti.
Yolsuzluk savaşın gidişatını kökten etkiledi
Aloise, Afganistan’daki en büyük tahribatın yolsuzluk olduğunu vurgulayarak, Kabil yönetimini “beyaz yakalı bir suç örgütü”ne benzetti. Ona göre yolsuzluk, kamuoyunun hükümete duyduğu güveni yok ederek kurulmak istenen devlet yapısını zayıflatmış ve güvenlik güçlerinin çöküşünde belirleyici rol oynamıştı. “Yolsuzluk her şeyi etkiledi,” diyen Aloise, bu durumun ABD’nin tüm stratejik hedeflerini gölgelediğini söyledi.
Savaşın insani bedeli de son derece ağırdı. ABD ordusunun sahadan çekilmesiyle çöken Afgan hükümetine rağmen, süreç boyunca 2.450 Amerikan askeri hayatını kaybetti, 20.760 personel yaralandı, ayrıca 66.000 Afgan askeri ve 48.000 sivil yaşamını yitirdi. Aloise bu tabloyu, “Bedel, paradan çok daha fazlaydı,” sözleriyle özetledi.
SIGAR’ın sesi karar alıcılar arasında karşılık bulmadı
Yaklaşık 200 kişilik SIGAR ekibi, üç aylık periyotlarla hazırladığı raporlarda Afganistan’daki israf, dolandırıcılık ve suistimali sistematik biçimde ortaya koymasına rağmen, Aloise üst düzey askerî ve sivil yöneticilerin bu uyarıları dikkate almakta isteksiz olduğunu belirtti. “Bir savaş yürütüyorduk ve biz bu gürültü odasının içinde küçük bir parazitten ibarettik,” sözleriyle dönemin atmosferini anlattı.
ABD birlikleri Ağustos 2021’de tamamen çekildiğinde, 7,1 milyar dolar değerinde silah ve teçhizat Afganistan’da bırakıldı. Afgan Ulusal Savunma ve Güvenlik Güçleri için tasarlanmış bu ekipman, hükümetin çöküşünün ardından Taliban’ın kontrolüne geçti.
Taliban, milyarlarca dolarlık altyapıya da erişim sağladı
SIGAR yetkililerine göre yalnızca askerî ekipman değil, ABD tarafından finanse edilen 24 milyar dolarlık askerî altyapı ile 24 milyar dolarlık sivil altyapı da çekilme sırasında Taliban’ın erişimine açık hâle geldi. Aloise, “Ve buna, 1,5 milyar dolar harcadığımız ama şu an bomboş duran ABD Büyükelçiliği de dahil değil,” diyerek durumun vahametini vurguladı.
Denetçiler, görev sırasında zaman zaman ABD kurumlarının engeliyle de karşılaştı. Rüşvet alan Afgan yetkilileri tespit ettiklerinde, bu kişilerin CIA veya diğer devlet kurumları adına çalıştığının kendilerine bildirildiğini söyleyen Aloise, “Bize, ‘dokunmayın, o adamlara gidemezsiniz’ deniyordu,” ifadeleriyle bu durumu aktardı.
Soruşturmalar milyarlarca dolarlık tasarruf sağladı
Tüm zorluklara rağmen SIGAR’ın yürüttüğü denetim ve soruşturmalar, Amerikan vergi mükelleflerine 4,6 milyar dolardan fazla tasarruf sağladı. Aloise, bugüne kadar tespit edilen 1.300’den fazla israf, dolandırıcılık ve suistimal vakasının toplam değerinin 29 milyar doları aştığını ifade etti.
Obama ve Trump destekledi, Biden direnç gösterdi
Aloise, Obama ve Trump yönetimlerinin SIGAR’ın çalışmalarına önemli ölçüde destek sunduğunu belirtti. Ancak Afganistan’ın düşüşünün ardından Biden yönetiminin kendilerini yaklaşık bir yıl boyunca süreç dışı bıraktığını söyleyerek eleştirilerini dile getirdi. Yönetimin değerlendirmesine göre, ABD askerleri sahada bulunmadığı anda SIGAR’ın yetki alanı da sona ermişti. Aloise, “Bizimle konuşmadılar. İnsanlarımızla çalışmadılar. Kendi personellerine bizim personelimizle çalışmamalarını söylediler,” diyerek 50 yıllık kariyerinde hiçbir hükümetten Biden yönetimi kadar direnç görmediğini söylüyor.
Tarihin en büyük tahliye operasyonu sonuç getirmedi
Kabil hükümetinin çöküşü sonrasında Pentagon, ABD tarihinin en büyük silahsız tahliye operasyonunu gerçekleştirerek, Amerikan güçleriyle çalışmış ve Taliban’dan ciddi tehdit gören on binlerce Afgan’ı ülke dışına çıkardı.
Ancak tüm bu operasyonlara rağmen SIGAR, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat yönetimlerin vaat ettiği istikrarın ve demokrasinin Afganistan’da hayata geçirilemediğini vurgulayarak, sürecin nihai değerlendirmesini yaptı: Ne istikrar sağlanabildi ne de demokrasi.





