Çorlu Cezaevi’nde tutuklu bulunan avukat Rezan Epözdemir’in Galatasaray Kulübü üyeliği askıya alındı. Sabah Gazetesi’nin haberine göre, kulübün aldığı kararın gerekçesi, hakkında yürütülen “FETÖ’ye yardım” ve “casusluk” soruşturmaları oldu.
Öte yandan Epözdemir’in, ekim ayında yapılacak kongrede kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiği ortaya çıktı.
14 Ağustos'ta tutuklanmıştı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Epözdemir hakkında “rüşvet”, “FETÖ/PDY’ye yardım” ve “siyasal-askeri casusluk” suçlamalarıyla iki ayrı soruşturma yürütüyor.
10 Ağustos’ta evinde gözaltına alınan Epözdemir, 14 Ağustos sabahı çıkarıldığı hakimlikte “rüşvete aracılık etmek” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Savcılığın talebi üzerine hâkimlik, Epözdemir hakkında “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” ve “FETÖ/PDY terör örgütüne yardım” suçlarından yurt dışına çıkış yasağı kararı verilmesini ise reddetti.
“Makaron” dosyası ve 150 bin dolarlık rüşvet iddiası
Soruşturmanın merkezinde, dönemin “Makaron” soruşturmasında görev yapan eski savcı Cengiz Çallı ile para ilişkisi iddiası yer alıyor.
Savcılık, Epözdemir’e “tahliye için 150 bin dolara anlaşıldığı, paranın Cengiz Çallı tarafından kendisine getirildiği, bazı dosyalardaki kimlikleri savcının odasında sorgulayabildiği” gibi suçlamalar yöneltti.
Epözdemir ise savcılığa verdiği ifadede bu iddiaları reddetti ve Çallı’ya borç para verdiğini, karşılığında bono aldığını söyledi. Ele geçirilen bonoların toplam bedeli 2 milyon 490 bin TL olarak kayıtlara geçti.
“Tatiller ve yemekler” iddiası
Savcılık, dijital materyallerde Epözdemir ile Çallı’nın birden fazla kez birlikte tatile gittiklerine dair belgelere ulaşıldığını, tatil ve yemek ücretlerinin de Epözdemir tarafından ödendiğine dair tanık beyanlarının bulunduğunu açıkladı.
Epözdemir ise “Cengiz ile bir tatile gidip gitmediğimi hatırlamıyorum. Dijital belgelerde bana fatura edilen tatil ücretlerini de görmedim” dedi.
“Hukuksuz bir süreç” diyerek kendini savundu
Epözdemir ifadesinde yöneltilen suçlamaların “hukuksuz” olduğunu öne sürdü. Soruşturmanın Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından yürütülmesi gerektiğini belirterek, “Gizli bir elce organize edilen kumpas amacıyla yönlendirilmiş beyanlarla karşı karşıyayım” ifadelerini kullandı.