Ayşe Barım’ın ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım’ suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması başladı. İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Barım’ın menajerliğini yaptığı oyuncular Serenay Sarıkaya, Hande Erçel, Bergüzar Korel, Halit Ergenç, Metin Akdülger, Birce Akalay, Hakan Kurtaş katıldı.

Ayşe Barım’ın fiziksel hali dikkat çekti

Duruşma salonuna giren Ayşe Barım’ı, oyuncular alkışlarla karşıladı. Duygu dolu anlar yaşayan Hande Erçel ve Serenay Sarıkaya gözyaşlarına boğuldu. Barım’ın 169 gündür Silivri Cezaevi’nde kalan Barım’ın oldukça zayıfladığı ve sağlık sorunlarıyla mücadele ettiği gözlemlendi.

Savcı, Ayşe Barım'ın tutukluluk halinin devamı yönünde bir talepte bulundu.

Ayşe Barım’dan Gözyaşlarıyla Savunma ‘’Yaşam Hakkımı Geri Istiyorum’’

‘’Tüm iddialar asılsızdır’’

Barım, savunmasında iddiaların asılsız olduğunu vurgulayarak, “Benimle ilgili tüm iddialar asılsızdır. Bu iddiaları sosyal medyada kimliği belirsiz kişiler yaymıştır,” dedi. Gezi Parkı eylemlerine 12 yıl önce nasıl destek verdiği ve devleti yıkmaya nasıl yardım ettiğinin anlaşılamadığını ifade eden Barım, “7 Ocak 2025’te büyük iftiralarla dolu bir kampanya başladı. Genç bir oyuncu üzerinden para kazandığım iddiasıydı. Şikayetçi olduk. İftiraya maruz kaldım. Sonra sektörde tekelci olduğum şeklinde yeni bir Barım kimliği yaratıldı,” şeklinde konuştu.

‘’Ben işimi güzel yapan biriyim’’

Eylemlere yalnızca bir gün katıldığını ve o dönemde ‘’Muhteşem Yüzyıl’’ oyuncularının gitmeye karar verdiğini ifade eden Ayşe Barım, kendisinin de onlara eşlik ettiğini belirterek, “Ben onların patronu değilim, menajeriyim. Her gün oyuncularımı ararım. Ben işimi güzel yapan biriyim,” diyen Barım, oyuncuların bireysel tercihleriyle hareket ettiğini savundu. “Oyuncular biz kendimiz gittik, kimse beni yönlendirmedi,” ifadesini kullanarak, iddianamede yer almayan tanık ifadelerine dikkat çekti.

‘’Her tarafım mosmor’’

Sağlık durumuyla ilgili de konuşan Barım, “161 gündür tutuklu yargılanıyorum. Buraya gelmeden önce tespit edilmiş çok ağır bir kalp rahatsızlığım ve beyin anevrizmam var. Kalbimde altı ayrı rahatsızlık tespit edildi. Bütün bunlar olurken ben çok kötü koşullarda cezaevinde kalıyorum,” dedi. Kolundaki morlukları göstererek, “Her tarafım mosmor, ameliyat öncesi işlemin orada yapılmasını istemedim. İzin verin ben sağlıklı yaşamak istiyorum,” diye konuştu.

"Ben 2013 yılında Osman Kavala'yı tanımıyordum"

Ben 2013 yılında Osman Kavala'yı tanımıyordum. Beni Osman Kavala ile Fatih Akın tanıştırıyor ve bu 2014 yılında yaşanıyor. Daha sonradan suçlu bulunan biriyle sonradan tanışmam suçlamalara dahil edilmemeli. Ben Çiğdem Mater Utlu ile de 2019 yılında mezunu olduğum Boğaziçi Üniversitesi’nde tanıştım. Gezi Parkı eylemleri zamanında kendisi ile tanışıklığım yok.

'' Hiçbir zaman bir siyasi partinin ve görüşün üyesi olmadım"

Yayınlanmayan bir bildirinin tapesi benim adımın da içinde bulunmadığı bir bildiri suç unsuru olarak gösteriliyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ben öğrencilik hayatımda da profesyonel hayatımda da bir siyasi partinin, görüşün üyesi olmadım. Çok da temkinliyimdir, sektörde de böyle bilinirim."

Gezi Parkı olaylarının olduğu yaz ben daha çok Ege kıyılarında ve yurtdışındayım. Bir kere gittiğim Gezi Parkı'nı organize etmem mümkün değil."

Barım'ın savunmasını tamamlamasıyla tanık beyanlarına başlandı.

Kaynak: Diken