Dünya güzellik yarışmaları genellikle en ünlü moda evlerinin, en pahalı taşlarla süslü tasarımlarının gövde gösterisine sahne olur. Ancak 2002 yılında podyumda yürüyen Azra Akın, bu kuralı kökten değiştirdi. Saçındaki o meşhur kırmızı gülü ve üzerinde dalgalanan kırmızı elbisesiyle sadece jüriyi değil, tüm dünyayı büyüledi. O elbisenin hikayesi Londra’nın lüks atölyelerinde değil, Cemil İpekçi’nin deyimiyle "Anadolu’nun kalbinde" yazılmıştı.
Elbise Eminönü ve Tahtakale alınan plastik boncuklarla süslendi
Elbisenin tasarımı, Türk modasının duayen ismi Cemil İpekçi’ye aitti. İpekçi, o dönemde Azra’nın zarafetini ön plana çıkaracak, Anadolu’nun ruhunu yansıtan ama bir o kadar da modern bir parça hayal etmişti. Kumaş seçimi için harcanan para, yarışmadaki diğer rakiplerin ayakkabı parası bile etmiyordu. Elbisenin üzerindeki o parıltılı süslemeler, pahalı kristaller değil; Eminönü ve Tahtakale’den alınan, tanesi kuruşlarla ölçülen plastik ve cam boncuklardı.
20 liralık kumaştan dünya zirvesine
Azra Akın’ın üzerinde taşıdığı o kırmızı pazen ve vual karışımı kumaşın metresi, o zamanın parasıyla oldukça cüzi bir rakama mal olmuştu. Cemil İpekçi, podyumdaki yapay ihtişama karşı "bizim olanla" meydan okumak istemişti. İpekçi ve ekibi, geceler boyu o plastik boncukları tek tek elbiseye işleyerek bir sanat eserine dönüştürdü.
Yarışma gecesi Azra podyuma çıktığında, elbisenin üzerindeki o boncuklar spot ışıkları altında gerçek elmaslar gibi parlıyordu. Kimse o parıltının arkasında Tahtakale’den alınan boncukların ve bir tasarım dehasının inadının olduğunu tahmin bile edemezdi.
"En İyi Kostüm Tasarımı" ödülü aldı
Azra Akın o gece tacı takarken, aslında bir moda dersi de veriyordu: Şıklık, harcanan parayla değil; taşınan ruhla ve dökülen emekle ilgiliydi. Cemil İpekçi imzalı o kırmızı elbise, sadece "Dünya Güzeli"ni değil, aynı zamanda "En İyi Kostüm Tasarımı" ödülünü de Türkiye'ye getirdi. Hollywood yıldızlarının milyon dolarlık kıyafetlerini geride bırakan o "20 liralık" mucize, bize gerçek güzelliğin samimiyette ve özde gizli olduğunu bir kez daha kanıtladı.
