Rusya Ukrayna savaşının başlarında yok edilen Antonov An-225 Mriya uçağı, havacılık tarihinin en büyük uçağı olarak biliniyordu. Antonov’un yerini doldurmak için ise yine bir o kadar devasa bir uçağın adı geçiyor. Onun adı da WindRunner!
WindRunner geliyor
Colorado merkezli Radia şirketinin geliştirdiği WindRunner ile sahneye çıkıyor. 108 metre uzunluğu ve 80 metre kanat açıklığıyla WindRunner, tamamlandığında tarihin en büyük uçağı olmaya aday. Daha da çarpıcı olan, bu uçağın bir Boeing 747’nin taşıma kapasitesinin 12 katına sahip olması ve yenilenebilir enerji ile savunma sektörlerinde çığır açmayı hedeflemesi.
Rüzgar türbinlerini taşıyacak
WindRunner’ın, taşınması neredeyse imkansız olan rüzgar türbin kanatlarını taşıması için tasarlandığı belirtiliyor. Günümüzde 70 metrenin üzerinde bir boya sahip olan ve yakın zamanda 100 metreye ulaşması beklenen rüzgar kanatlarının köprü, tünel ve dar virajlardan geçmesinin zor olması sebebiyle imdada WindRunner geliyor.
Sadece 6000 fit uzunluğundaki yarı hazırlanmış toprak veya çakıl pistlere inebilen WindRunner, erişimi zor rüzgar çiftlikleri için adeta kurtarıcı niteliğinde.
Radia CEO’su Mark Lundstrom, “WindRunner, daha büyük türbinlerin karada kullanılmasını sağlayarak yenilenebilir enerji maliyetlerini %30’a varan oranda düşürecek ve projelerin karlılığını artıracak,” diye konuştu.
Potansiyeli sadece yenilenebilir enerjiden ibaret olmayan WindRunner’ın askeri lojistik ve büyük hacimli kargo taşımacılığında da kullanılması bekleniyor. Bu konuda Radia ile ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) arasında iş birliği anlaşması imzalandı.
WindRunner’ın 2027 yılında ticari operasyonlara başlaması bekleniyor.