Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Yenisofça Mahallesi’nde yaşayan Yener Tuncer (52) ve annesi Latife Tuncer (81), dört yıl önce aldıkları kararla bugün hâlâ konuşulan anlamlı bir bağışa imza attı. Tuncer ailesi, değeri günümüzde yaklaşık 15 milyon Türk Lirası olan 5 dönümlük ev arazisini ve Eskişehir merkezdeki bir apartman dairesini Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı’na (TSKGV) bağışladı.
Yener Tuncer’in açıklamaları, bu bağışın arkasındaki duygusal ve vatansever motivasyonları gözler önüne serdi. Tuncer, “Bir gün internetten vakfı fark ettim. Gecenin dördünde aradım ve ‘Tüm mal varlığımı bağışlamak istiyorum’ dedim. O an içimdeki ses buydu. Gelip gördüler, kabul ettiler. Eğer bir avuç toprağım daha olsaydı, onu da bağışlardım” diyerek kararının ne kadar kesin ve içten olduğunu vurguladı.
Babadan Oğula Vatan Sevgisi
Yener Tuncer’in vatan sevgisi, çocukluğunda babasından miras kalmış. Şehit haberlerine gözyaşlarıyla tepki veren bir babanın evladı olan Tuncer, bu acıların yaşanmaması için kendi üzerine düşeni yapmak istediğini söylüyor:
“Babam, televizyonda şehit haberi izlediğinde hüngür hüngür ağlardı. Bense elimden geleni yapmak istedim. Bugün savunma sanayiinde gördüğümüz İHA’lar, SİHA’lar, yerli üretim helikopter ve uçaklar, işte bu tür bağışlarla mümkün oluyor. Şehit haberleri azalıyor, çünkü artık teknolojik olarak güçlüyüz. Bu da halkın katkısıyla oluyor.”
Evinde TUSAŞ’a ait KAAN savaş uçağının ve ATAK helikopterinin maketlerini sergileyen Tuncer, “Her baktığımda gururlanıyorum. Bu gelişmelerde benim de küçük bir payım varsa ne mutlu bana,” ifadelerini kullanıyor.
“Askeriyeye Vermeyecektim de Kime Verecektim?”
Tuncer’in 81 yaşındaki annesi Latife Tuncer de oğlunun bu kararına gönülden destek verdiğini söylüyor. Babalarının gençliğinde hava kuvvetlerine girmek istediğini ancak muvaffak olamayıp bankacı olduğunu anlatan Latife Tuncer, yıllar sonra evlatları sayesinde bu hayalin bir başka yoldan gerçekleştiğini dile getiriyor.
“Buraları biz emekle kurduk. Kazımız, atımız var. Evimizin her köşesini oğlum yaptı. Dört katlı apartmanımı, bahçemi verdim. Hiç düşünmeden. Çünkü asker bizi hiç yalnız bırakmıyor. Arıyorlar, soruyorlar. Ziyaretimize geliyorlar. Ne mutlu bize ki böyle bir kurum için bir şey yapabildik.”
Latife Tuncer, bu karar sonrası çevrelerinden büyük takdir gördüklerini de anlatıyor: “Muhtarımız geldi, ‘Teyzem askeriyenin annesi oldu’ dedi. Ne mutlu bana! Jandarmalar uğradığında içim güçleniyor. Herkes versin, fazlası olan paylaşsın. Dünya malı dünyada kalıyor.”
“Bu Bir Devlet Meselesi Değil, Bir Millet Meselesi”
Yener Tuncer’in özellikle vurguladığı bir nokta daha var: “Bu vakıf devletin ya da herhangi bir partinin değil, milletin vakfı. Biz Türk halkı olarak ne verirsek o kadar güçlü oluruz. Bu kurumlar siyasetin değil, halkın ortak değeridir.”
Savunma sanayine yapılan bağışların, doğrudan askerlerin hayatını kurtaracak güçte olduğunu belirten Tuncer, “Bugün İHA’larımızla nokta atışı yapabiliyoruz. Karşı karşıya çatışma olmadan, can kaybı yaşamadan mücadele ediyoruz. Bu teknolojiyi sağlayan bağışlar sayesinde artık savaşın şekli değişti,” dedi.
Topluma Çağrı: “Paylaşın, Fayda Görün”
Hem Yener Tuncer hem de annesi Latife Tuncer, vatandaşlara çağrıda bulunarak ellerindeki fazla malın ihtiyaç sahibi kurumlara yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyor. “Varsa elinizde bir daire, bir tarla, bir araba… Gerçekten faydalı olmak istiyorsanız, bir düşünün,” diyor Tuncer.
Aile, yalnızca bir bağışta bulunmakla kalmadı, aynı zamanda örnek bir duruş sergileyerek yurt sevgisinin sadece sözle değil, eylemle de gösterilebileceğini kanıtladı.
Türkiye’de bireysel bağışların genellikle eğitim ya da sosyal yardımlar üzerinden yapıldığı bir dönemde, Tuncer ailesinin bu kararı, savunma sanayine katkı sunan vatandaşlık bilincinin de altını çizmiş oldu.
Onlar için artık bu topraklar sadece yaşadıkları değil, paylaştıkları bir değer oldu.
Ve belki de en anlamlı söz yine Yener Tuncer’den geldi:
“Eğer bir avuç toprağım daha olsaydı, hiç düşünmeden onu da bağışlardım.”
