Gerçeklik ve kurgu arasındaki çizgi her geçen gün daha da silikleşiyor. Bu kez gündemde, gözümüzün ta içine bakan bir cihaz var. Yapay zekâ denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Sam Altman, dijital kimliğe yepyeni bir boyut kazandıran projesiyle tartışmaların odağında.
Altman’ın kripto para girişimi Worldcoin, göz taramasıyla çalışan “orb” isimli cihazlarını artık ABD’nin altı büyük şehrinde aktif olarak kullanıma sundu: Atlanta, Austin, Los Angeles, Miami, Nashville ve San Francisco.
Sadece Seni Tanıyor, Ama Nasıl?
Orb cihazı, kullanıcının gözbebeğini tarayarak her bireye özel bir “IrisCode” oluşturuyor. Bu kod, World ID adı verilen dijital kimlik sistemine bağlanıyor ve blockchain altyapısıyla saklanıyor. Amaç, kişiyi dijital dünyada anonim kalacak şekilde temsil ederken sahtekarlıklara karşı güvenli bir kimlik sunmak. Ancak bu teknoloji, distopik bir geleceğin habercisi olarak da görülüyor.
Göz Tarayıcı Değil, Mahremiyet Krizi
Her ne kadar “merkeziyetsiz” bir yapıdan söz edilse de, biyometrik verilerin özel bir şirketin elinde toplanıyor olması ciddi kaygılar doğuruyor. Üstelik bu şirketin, veri güvenliği açısından gri alan olarak bilinen Cayman Adaları merkezli olması da işin tuzu biberi.
Yalnızca teknolojik değil, etik ve hukuki yönüyle de tartışılan sistem birçok ülkede şimdiden durduruldu. İspanya, Hindistan, Brezilya ve Fransa gibi ülkeler, iris tarama projelerine ara verdi. New York gibi teknoloji dostu şehirler bile orb cihazlarına kapılarını kapatmış durumda.
Projeye karşı çıkanların arasında yalnızca sıradan kullanıcılar değil, teknoloji dünyasının içinden isimler de var. Twitter’ın kurucularından Jack Dorsey, yaptığı açıklamada “Orb’a git ya da Orb seni bulur” diyerek bu sistemin gelecekte gönüllülükten zorunluluğa dönüşebileceği uyarısında bulundu.
“Kimliğimizi Korumalıyız”
Altman ise teknolojiyi savunuyor. Ona göre orb, yapay zekânın yol açtığı kimlik sahteciliği sorununa karşı bir kalkan. Özellikle ses ve görüntü taklitlerinin giderek yaygınlaştığı bir çağda, kişinin gerçekten o kişi olduğunu kanıtlaması her zamankinden önemli. Fakat çözüm olarak bireyin en mahrem verisini teslim etmesi gerekliliği, bir başka sorunu doğuruyor: Güvenebileceğimiz bir sistem var mı?
Şu an dünya genelinde 26 milyon kişi World ID sistemine kaydolmuş durumda. Ancak bu kişilerin yalnızca yarısı göz taramasını tamamladı. Bu da kamuoyundaki güvensizliğin en somut göstergelerinden biri.