Okuduğunuz kitap bitmek üzere ve "Ne okusam?" derdine mi düştünüz? O zaman doğru yerdesiniz! Sizler için bu haftanın en çok satan eserleri derledik. Aşk romanlarından gerilime, biyografik kitaplardan fantastik kurgulara kadar geniş bir yelpazede okurların ilgisini çeken kitaplarla okuma yolculuğunuza hemen başlayın.
İşte favori türünüze göre seçebileceğiniz 10 popüler kitap…
1. Bekle Beni – Zülfü Livaneli
Leyla ile Selim, aşkın coşkusuyla bir hayat kurmak için mücadele ederken türlü zorluklar ve ayrılıklar içinde yollarına devam ederler. Bir yanda kavuşma telaşı, diğer yanda özgürlük mücadelesi onları roman boyunca farklı yerlere sürükler. Aşkları direnişlerini beslerken, direnişleri de aşklarını güçlendirecektir.
Aşkı, dostluğu, aile bağını ve özgürlük tutkusunu ince ince işleyen Bekle Beni, bir ülkenin özgürlük yolunda çektiği zorlukların, baskıya karşı verilen mücadelenin ve dayanışmanın romanı. Livaneli'nin eşsiz kalemiyle anlatılıyor.
2. Bahçıvan ve Ölüm – Georgi Gospodinov
Kitap, hayat ve ölüm, sevgi ve yas temaları üzerinden derin bir tefekküre dalıyor. Gospodinov, yokluğun hafızayı nasıl harekete geçirdiğini, anıların paslanmış çarkını nasıl temizlediğini ve bellek aracılığıyla hem kaybı hem de kendimizi anlamlandırma çabasını anlatıyor. “Bizi çocuk olarak hatırlayan son kişi de gittiğinde hala var olduğumuz söylenebilir mi?” sorusu, eserin merkezinde yer alıyor.
2023 Uluslararası Booker Ödüllü yazarın içe işleyen anı-romanı, kayıp ve varoluş üzerine derin bir okuma deneyimi sunuyor.
3. Aylardan Kasım Günlerden Perşembe – Ayşe Kulin
Bu eser, ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü yalnızca bir devlet adamı veya asker olarak değil; çocuktan delikanlıya, âşıktan yalnızlığa kadar uzanan insan yönüyle ele alıyor. Kulin, kitap içinde Atatürk’ün gözlemlenmiş başarılarından ziyade onun kalbindeki yalnızlığı, ilişkilerini ve içsel dünyasını ön plana çıkarıyor.
4. Sırların Sırrı – Dan Brown
Sırların Sırrı, simgebilim profesörü Robert Langdon’un yeni bir ilişkiye başladığı noetik bilimciyle birlikte girdiği bir araştırma ile başlıyor. Prag’da düzenlenecek bir konferans ve insan bilincinin doğasına dair şaşırtıcı bir kitap yayınlanacakken, her şey bir cinayetle sarsılıyor.
Olaylar Prag’dan Londra ve New York’a uzanıyor; Langdon zamana karşı bir yarışa giriyor. Burada amaç yalnızca kayıp bir kişiyi bulmak değil; insan zihninin, bilincin ve tarihin gizli kapılarının ardındaki gerçeğe ulaşmak. Bilim, din, mit ve simge arasında örülmüş bu gerilimde soru şu: “Gerçek nedir ve nereye gizlenmiştir?”
5. Altı Harfli Bir Tatlı – Şermin Yaşar
Roman, Selime Teyze adlı karakterin yaşlılık, görünmezlik ve kaçış hikâyesi üzerinden ilerliyor. Çocuklarının dünyasında yer bulamayan Selime, bir gün plansız değil ama gönülsüz bir kaçışla bildiği hayatı geride bırakıp sessizliğe sığınıyor.
Selime’nin karşısına ise Meltem adında genç bir kadın çıkıyor; biri annesiz büyümüş, diğeri evlatsız yaşlanmış. İki hayat, iki kayboluş ve iki yara aynı evde buluşuyor. Roman, yaşlıların yok sayıldığı, yalnızlığın yaygınlaştığı bir çağın hikâyesini koşulsuz biçimde hissettiriyor.
6. Radley Ailesi – Matt Haig
Görünürde sakin, geleneksel bir İngiliz banliyösünde yaşayan Radley ailesi; baba doktor Peter, anne Helen ve çocuklar Rowan ile Clara. Fakat gerçek, dışarısından göze alınandan çok farklı.
Bir akşam dönüşte Clara ve Rowan’ın maruz kaldığı saldırı, aileyi sırlarla örülü bir varoluşun içine çekecek. Aile sırlarının ne zaman sır olmaktan çıkacağı, inkârın özgürleştirip özgürleştirmeyeceği sorgulanıyor. Mizah, gerilim ve kara mizahın iç içe geçtiği bu hikâye okuru hem güldürüyor hem düşündürüyor.
7. Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum – Baek Sehee
Kısmen anı, kısmen kişisel gelişim kitabı. Baek Sehee’nin sosyal medya yöneticisi olarak başlayan hayatı, depresyon teşhisiyle tamamen farklı bir yöne evriliyor. Kitap, yazarın bir psikiyatristle yaptığı seansları, kaygılarını, kendinden şüphelerini ve yaşamla kurduğu çatışmayı samimi bir dille aktarıyor.
8. Annemin Uyurgezer Geceleri – Ayfer Tunç
Ayfer Tunç’un son eseri, bireysel belleğin ve aile sırlarının toplumsal hafızayla nasıl iç içe geçtiğini sorgulayan bir roman. Bir gece sabaha karşı Şehnaz, annesinin uyurgezer olduğunu fark eder ve annesinin söylediği sözler hayatını altüst eder. Bu olay, Şehnaz’ın belleğinde unutamayan bir sürecin başlamasına yol açar.
Roman, annesinin uyurgezerliği üzerinden aile sırlarını açığa çıkarırken, Osmanlı’dan günümüze uzanan toplumsal ve trajik kadınlık durumlarını da gözler önüne seriyor. Şehnaz’ın kişisel muhasebesi, otuz yıllık güçlü bir aşkın anatomisini ve toplumsal normlara uymayan ilişkilerini sorgulamasını içeriyor. Eser, bireysel hatıraların toplumsal hafızaya dönüşmesini güçlü bir edebiyat diliyle aktarırken, okurları bu ülkede kadın olmanın zorluklarını düşünmeye zorluyor.
9. Sarı Yüz – R. F. Kuang
R. F. Kuang’ın sansasyon yaratan romanı Sarı Yüz, uzun süredir çoksatan listelerinden inmeyen ve son yılların en çok ses getiren eserlerinden biri. Athena Liu edebiyat dünyasının parlayan yıldızı iken, June Hayward ise kendi başarısızlığını sürekli kıyasladığı bir hiç kimseydi. Athena’nın ölümünün ardından June, Athena’nın yayımlanmamış kitabını çalarak kendi adıyla yayımlamayı planlar ve böylece şöhreti ele geçirmeyi hedefler.
10. Yaşamak – Yu Hua
Yu Hua’nın modern Çin edebiyatının klasikleşmiş eserlerinden Yaşamak, aile servetini tüketen genç Fugui’nin uzun yaşam öyküsünü anlatıyor. Gençlikte şımarık bir hayat süren Fugui, yıllar sonra tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya geçmişini, kendi ve çevresindeki altı kişinin hayatını, kaderin sürprizlerini, yaşamın acı ve sevinçlerini anlatır.