İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iştiraklerde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin başlattığı grev dördüncü gününe girdi. Toplu iş sözleşmesinde yaşanan anlaşmazlık nedeniyle başlayan grevde işçiler, sadece ücret artışı değil, adalet ve eşitlik talep ettiklerini vurguluyor.
Grevin devam ettiği süreçte sosyal medyada işçilerin taleplerine yönelik farklı yorumlar ortaya çıktı. Bazı paylaşımlarda işçilerin astronomik maaşlar istediği iddia edilirken, işçi sendikası temsilcileri bu iddiaları yalanladı. Sendika temsilcileri, işçilerin amacının aynı iş için aynı ücret olduğunu ve insanca yaşamaya yetecek bir ücret talep ettiklerini belirtti.
“Profesörlüğü Bırakıp İzmir’de Belediye İşçisi Olmayı Düşünüyorum”
Tartışmalar sürerken, bir profesör sosyal medyada dikkat çekici bir paylaşım yaptı. “Ben profesörlüğü bırakıp İzmir’de belediye işçisi olmayı düşünüyorum, ne dersiniz?” ifadelerini kullanan profesöre, kullanıcılar sert tepkiler verdi. Sosyal medya kullanıcıları, profesörün bu yaklaşımını eleştirerek, işçi haklarına yönelik duyarsızlığına tepki gösterdi.
Bir kullanıcı profesöre şu şekilde yanıt verdi:
“Bence bırakmayın hocam, bu kafayla ne güzel profesör olmuşsunuz. Zira, işçi olsanız park sulamak için elinize hortum bile vermezler. Profesörün bile yoksulluk sınırı altında ücret almasına isyan etmek yerine, işçinin buna isyan etmesine içerlemek ve belediye işçisini yoksulluk sınırındaki bir ücrete bile layık görmemek, akademide işgal ettiğiniz yerin zaten yeterince büyük bir sorun olduğunu gösteriyor. Bari işçilerden uzak durun.”
Bir diğer kullanıcı ise, “Ol Levent, kim tutuyor seni? Kendi şartlarınızın iyileşmesi için mücadele etmek yerine, başkalarının neden mücadele ettiğine böyle saçma sapan yaklaşıyorsan zaten profesör olmayın” diyerek eleştirisini dile getirdi.
Tepkilerin artmasının ardından profesör paylaşımını sildi. Grevdeki işçiler ise taleplerinin sadece ücretle sınırlı olmadığını, aynı işi yapan çalışanlar arasında adalet ve eşitlik istediklerini bir kez daha vurguluyor.
