Türkiye’nin milli muharip uçak projesi KAAN, dünya medyasında yer bulmaya devam ediyor. Yerli imkânlarla geliştirilen ve tüm test aşamaları planlandığı gibi ilerleyen proje, Türkiye’yi ABD, Rusya ve Çin’in bulunduğu beşinci nesil savaş uçağı üreten ülkeler arasına taşımaya hazırlanıyor. ABD basını, KAAN’ın F-35’e rakip olabilecek düzeye geldiğini belirtirken, yerli motor üretiminin projenin en kritik sınavlarından biri olduğuna dikkat çekti.

F-35’e rakip gösterilen ilk ülke dışı proje

ABD’de yayınlanan değerlendirmelerde KAAN’ın, dünyada ABD, Rusya ve Çin dışında geliştirilen tek beşinci nesil savaş uçağı olduğuna dikkat çekildi. ABD basını, Türkiye’nin KAAN’ı küresel pazarda güçlü bir aktör olarak konumlandırdığını ve projenin F-35’e ciddi bir alternatif haline geldiğini yazdı. KAAN’ın çift motorlu yapısı, düşük radar izi, süper seyir kabiliyeti ve yerli aviyonik sistemleri dünya basınında sıkça vurgulandı.

Yerli motor: Projenin en kritik eşiği

ABD’li National Security Journal’ın analizinde, KAAN’ın karşı karşıya olduğu en önemli teknik sınavın yerli motor olduğu belirtildi. Türkiye’nin geçici olarak General Electric F110-GE-129 motorlarını kullandığı ancak uzun vadeli çözüm için 35 bin pound itiş gücüne sahip TEI-TF35000 motorunu geliştirdiği ifade edildi.
Analizde Türkiye’nin benzer zorlukları geçmişte aşmayı başardığı hatırlatılarak, yerli motor hedefinin Ankara’nın teknolojik egemenlik vizyonuyla örtüştüğü değerlendirildi.

Endonezya anlaşması: İlk büyük ihracat adımı

KAAN’ın henüz operasyonel olmamasına rağmen Endonezya ile imzalanan ihracat mutabakatı, projenin uluslararası ilgi gördüğünü ortaya koydu. Türkiye ile Cakarta arasında bu yaz 48 adet uçak için yapılan anlaşma, KAAN’ın ilk ihracat başarısı olarak kayıtlara geçti. Analize göre bu gelişme, KAAN’ın yalnızca iddialı bir teknoloji projesi olmadığını; uluslararası savunma pazarında gerçek bir rakip haline geldiğini gösterdi.

Projede takvim hızlı ve sorunsuz ilerliyor

National Security Journal, KAAN programının 2016’da TF-X adıyla başlatıldığını hatırlattı. Uçağın tasarım desteğinin Birleşik Krallık’tan BAE Systems tarafından 125 milyon dolarlık katkıyla sağlandığı, uçağın resmi adının ise Mayıs 2023’te “KAAN” olarak belirlendiği aktarıldı. KAAN, ilk uçuşunu 21 Şubat 2024’te gerçekleştirerek 8 bin feet yüksekliğe ve 230 knot hıza ulaştı. Analize göre, eylül 2025’te ikinci prototipin geliştirilmesiyle birlikte proje yoğun takvime rağmen planlandığı şekilde sürüyor.

“Türkiye iddialı hedeflerle hızlı ilerliyor”

Analizde, Türk yetkililerin ilk uçuşun gizli tasarım ve temel sistemlerin olgunlaştığını gösterdiğine dair açıklamalarına yer verildi. “F-35’i unutun: Türkiye'nin TAI TF Kaan savaş uçağı geliyor” başlıklı bölümde, Blok 10’un ilk üretim partisinin 2028’de 20 uçak olarak teslim edileceği ve devamında aylık iki uçak üretim planının bulunduğu aktarıldı. Bu üretim hızının Batılı benzerlerine göre oldukça yüksek olduğu değerlendirildi.

Üretim kapasitesi: Bir diğer büyük sınav

Analizde TUSAŞ’ın hâlihazırda ayda bir adet Hürjet ürettiği, ancak 2020’lerin sonunda ayda iki KAAN üretme hedefinin beşinci nesil uçak üretiminde oldukça iddialı bir plan olduğu belirtildi. Gelişmiş kompozit üretim ve karmaşık entegrasyon gerektiren KAAN’ın seri üretime geçiş kapasitesinin projenin geleceği açısından belirleyici olduğuna vurgu yapıldı.

“KAAN, ABD dışında ihracat başarısı yakalayabilecek ilk 5. nesil jet olabilir”

National Security Journal’ın değerlendirmesine göre Türkiye, yerli motor ve yüksek üretim kapasitesini başarıyla geliştirirse KAAN, ABD dışında geliştirilip uluslararası pazarda önemli ihracat başarıları elde eden ilk beşinci nesil savaş uçağı olma potansiyeline sahip.

Analiz, Türkiye’nin teknolojik egemenlik hedefi doğrultusunda projeye yoğunlaştığını ve KAAN’ın küresel savunma pazarında büyük bir güç olarak sahneye çıkma yolunda ilerlediğini ortaya koyuyor.