Prof. Dr. Mahfi Eğilmez, enflasyon hesaplamalarına dayanarak asgari ücretin 33 bin 333 TL’nin altına düşmemesi gerektiğini söyledi. Eğilmez, artışların üst ücret gruplarına da yansıtılmaması halinde “ücret dengesinin tamamen bozulacağı” uyarısında bulundu.
Enflasyon hesabı: 33 bin TL’nin altı kayıp anlamına geliyor
Yeni yıl yaklaşırken, milyonlarca çalışanın gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na çevrildi. Prof. Dr. Mahfi Eğilmez, 2026 yılı için asgari ücrete dair yaptığı hesaplamada, 2025 yılı boyunca yaşanan yüksek enflasyonun ciddi bir alım gücü kaybı yarattığını vurguladı.
Eğilmez’e göre 2025 yılında yüzde 30’a yaklaşan enflasyon, asgari ücrette yaklaşık 6 bin 631 liralık satın alma gücü kaybına yol açtı. Bu kaybın telafi edilmesi ve 2026 için öngörülen yüzde 16’lık enflasyonun da eklenmesiyle asgari ücretin en az 33 bin 333 TL olması gerektiği ifade edildi.
Açlık sınırı 30 bine dayandı, yoksulluk 97 bini aştı
Eğilmez, TÜRK-İŞ’in Kasım 2025 verilerini de hatırlatarak ekonomik tabloyu çarpıcı rakamlarla ortaya koydu. Buna göre açlık sınırı 29 bin 827 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 97 bin 159 TL’ye yükseldi.
Bu tabloya göre, iki kişinin asgari ücretle çalıştığı bir hanede dahi toplam gelirin yoksulluk sınırının oldukça altında kaldığına dikkat çekildi.
“İki asgari ücret bile bir aileyi kurtarmıyor”
Mahfi Eğilmez, mevcut hesaplamalarla iki asgari ücretlinin toplam gelirinin yaklaşık 66 bin TL seviyesinde kalacağını belirterek, bunun dört kişilik bir ailenin temel giderlerini karşılamaya yetmediğini vurguladı.
Ücret zinciri uyarısı: Domino etkisi oluşur
Eğilmez’in en kritik uyarısı ise ücret dengelerine yönelik oldu. Asgari ücrette yapılacak artışların sadece bu grupta kalmaması gerektiğini belirten Eğilmez şu uyarıyı yaptı:
“Asgari ücrete yapılan artışlar, aynı oranlarda üst ücretlere de yansıtılmak zorunda. Aksi halde tüm ücret dengesi bozulur ve ücret yapısı çöker.”