Türkiye’nin en zengin iş insanlarından Murat Ülker, AKP tarafından Meclis’e sunulan tıbbi kenevir satışını serbest bırakmayı öngören yasa tasarısına karşı güçlü uyarılarda bulundu. Ülker, milletvekillerine seslenerek, “Bugün 'tıbbi' diyerek açacağınız kapı, yarın sokakta çocuklarımızın ellerinde kapanmaz bir yaraya dönüşecektir.” dedi.

AKP’nin Tıbbi Kenevir Yasa Tasarısı Ne Getiriyor?

AKP’nin hazırladığı yasa tasarısı kabul edilirse, eczanelerde tıbbi kenevir satışına izin verilecek. AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, bu yasanın Türkiye’nin sağlık alanındaki rekabet gücünü artıracağını savundu. Ancak yasa, toplumda önemli tartışmalara yol açtı.

Ülker, kenevirin yüksek THC içeriğiyle esrar üretiminde kullanılabileceğine dikkat çekti. “Üretmek kolay, kontrol etmek zor” diyen Ülker, bunun gençler ve toplum için büyük riskler barındırdığını vurguladı.

Murat Ülker'den Milletvekillerine Tıbbı Kenevir Çıkışı! (1)

“Hollanda’da Üretim Yasal Değil, Neden?”

Ülker, kenevirin yüksek THC içeriğiyle esrar üretiminde kullanılabileceğine dikkat çekti. “Üretmek kolay, kontrol etmek zor” diyen Ülker, bunun gençler ve toplum için büyük riskler barındırdığını vurguladı.

Ülker, Hollanda modeline de dikkat çekerek, “Coffee shoplarda satış tolere edilse de üretim yasal değildir. Eğitimli bir tedarik zinciri yoktur ve ekimi yasaktır. Hiç düşündünüz mü neden?” diye sordu.

“Kanada’da Esrar Kullanımı Gençler Arasında Yüzde 40 Arttı”

Kanada örneğine işaret eden Ülker, “Tıbbi kenevir yasa tasarısı sonrası 15-24 yaş arasındaki gençlerde esrar kullanımı %40 oranında artmıştır. ABD’de medikal kenevirle başlayan süreç keyif amaçlı kullanıma kadar genişlemiş durumda. Sonuç: Uyuşturucu bağlantılı ölümler ve trafik kazaları tarihî zirvede” dedi.

Ülker ayrıca şunları söyledi:

“Sayın milletvekilleri, biz Türkiye olarak daha sahte içki sorununu çözememiş, her yıl onlarca insanımızı bu nedenle toprağa veren bir ülkeyiz. Uyuşturucuya bağlı ölümler her yıl artıyor. Bağımlılık yaşı ortaokula kadar düşmüş durumda. Uyuşturucu baronlarının nasıl büyüdüğünü, nasıl yeni alanlar aradığını hepimiz biliyoruz. Kenevir tarımını “sanayi” veya “ilaç” adıyla meşrulaştırmak, bu çetelere yeni ve legal bir arka kapı açmak demektir. Sanmayın ki kontrol edebiliriz. Dünya örnekleri bize şunu söylüyor: Uyuşturucu ticareti kılıf değiştirir ama amacından asla vazgeçmez.

Osmanlı’nın bile ekonomik faydasını bildiği halde yasakladığı bu maddeyi, biz bugün hangi denetim garantisiyle topluma sunacağız? Türkiye’nin sosyal yapısı, genç nüfus yoğunluğu ve mevcut bağımlılık problemleri dikkate alındığında, bu yasa geri dönülemez bir zarara yol açacaktır. Bugün “tıbbi” diyerek açacağınız kapı, yarın sokakta çocuklarımızın ellerinde kapanmaz bir yaraya dönüşecektir. Bu mesele ilaç şirketlerinin karı, ithalat ihracat dengesi, ekonomik getiriler meselesi değildir. Bu mesele gençlerimizin sağlığı, toplumumuzun geleceği meselesidir.

Lütfen unutmayınız: Bazı riskler vardır ki, asla yönetilemez.

Bu yasa teklifine “hayır” demek, sadece bir oylama değil; bu ülkenin gençlerine, geleceğine sahip çıkmaktır.”