Teknoloji

Planlı eskitme nedir? Cihazınızın "ölüm tarihi" kutusunda yazıyor

Yeni aldığınız telefonun iki yıl sonra aniden yavaşlaması, bataryasının ölmesi veya tamirinin imkansız hale gelmesi bir şanssızlık değil. Teknoloji endüstrisi, tüketim çarkının dönmesi için ürünlerini bilerek ve isteyerek "kısa ömürlü" tasarlıyor.

Bir elektronik mağazasından binlerce lira dökerek aldığınız son model akıllı telefonun, garanti süresi dolduktan sadece birkaç hafta sonra bozulması veya kullanılamayacak kadar yavaşlaması size de tanıdık geliyor mu? Çoğu tüketici bu durumu "şanssızlık" veya "kötü kullanım" olarak değerlendirip kendini suçlasa da, aslında ortada küresel çapta uygulanan bir mühendislik stratejisi var.

1920’lerde ampullerin ömrünü kısaltmakla başlayan bu strateji, bugün dijital dünyanın her noktasına sızmış durumda. "Planlı Eskitme" (Planned Obsolescence) adı verilen bu yöntemle şirketler, size sadece bir ürün satmıyor; aynı zamanda o ürünü ne zaman çöpe atıp yenisini alacağınızı da planlıyor.

İyileştirme mi, yavaşlatma mı?

Akıllı telefon üreticileri her yıl gönderdikleri "sistem güncellemeleri" ile cihazların güvenliğini ve performansını artırdıklarını iddia eder. Ancak madalyonun diğer yüzünde, bu güncellemelerin eski modellerin işlemcilerine ağır gelerek cihazı kasıtlı olarak yavaşlattığı gerçeği yatıyor.

Geçtiğimiz yıllarda teknoloji devi Apple'ın, pil ömrünü koruma bahanesiyle eski iPhone modellerini yavaşlattığını kabul etmesi ve bu nedenle milyonlarca dolar ceza ödemesi, bu stratejinin en somut kanıtı olarak tarihe geçti. Kullanıcı, telefonu yavaşladığında sorunun donanımda olduğunu sanarak yeni bir modele geçmeye zorlanıyor.

Tamir ettirmektense yenisini almak daha ucuz

Eski nesil elektronik cihazların içini açmak ve parça değiştirmek, basit bir tornavida ile mümkündü. Ancak günümüzün modern tasarımları, cihazın içini açmayı adeta bir cerrahi operasyona dönüştürdü.

Üreticiler, bataryaları kasaya güçlü yapıştırıcılarla sabitleyerek veya sadece kendi servislerinde bulunan özel uçlu vidalar (pentalobe vidalar gibi) kullanarak dışarıdan müdahaleyi imkansız hale getiriyor. Bir ekran veya batarya değişimi için talep edilen servis ücretlerinin, cihazın ikinci el değerine yaklaşması sağlanıyor. Böylece tüketici, psikolojik ve ekonomik olarak "Tamir ettirmekle uğraşacağıma yenisini alırım" noktasına getiriliyor.

Garanti süresine ayarlı hassas parçalar

Endüstriyel tasarımcıların ve mühendislerin itiraflarına göre, cihazların içine yerleştirilen bazı bileşenlerin ömrü matematiksel bir kesinlikle hesaplanıyor.

Özellikle televizyon ve beyaz eşyalarda, ısıya dayanıksız kondansatörlerin, cihazın en çok ısınan parçalarının hemen yanına yerleştirildiği sıkça görülüyor. Bu "ısı tuzağı", garantinin bitiş süresiyle eş zamanlı olarak kritik parçanın yanmasına ve tüm cihazın çöp olmasına neden oluyor. Bu durum, mühendislik hatası değil, satış devamlılığı için kurgulanmış bir tasarım tercihi olarak karşımıza çıkıyor.

"Modası geçti" hissiyle oynanan algı oyunları

Planlı eskitmenin en sinsi ayağı ise donanımda değil, zihinlerde gerçekleşiyor. "Psikolojik Eskitme" adı verilen bu yöntemde, elinizdeki cihaz sapasağlam çalışsa bile, markaların agresif pazarlama stratejileriyle kendinizi "eski moda" hissetmeniz sağlanıyor.

Her yıl piyasaya sürülen modellerde yapılan milimetrik tasarım değişiklikleri, yeni renk seçenekleri veya sadece ismi değiştirilmiş kamera özellikleri, bir önceki modeli "tarihi eser" statüsüne düşürüyor. Sosyal statü kaygısı güden tüketici, cihazı bozulmasa bile teknolojik trendlerin gerisinde kalmamak için çalışan telefonunu çekmeceye kaldırıp yenisine yöneliyor.