İstanbul’daki son depremler, vatandaşlar arasında endişe yaratırken, uzmanlar da farklı görüşler öne sürmeye devam ediyor. Son olarak, Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın yaptığı bir açıklama deprem uzmanları arasında tartışmalara yol açtı.
Marmara Denizi’nde meydana gelen M6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, Prof. Dr. Ahmet Ercan, beklenen büyük Marmara depreminin riskini küçülten bir açıklama yaptı. Ercan, bu orta büyüklükteki depremin, Kuzey Marmara’daki 28 kilometrelik bir alanı "yıkımsız" şekilde kırarak büyük depremin potansiyelini azalttığını öne sürdü. Ayrıca, daha fazla böyle deprem olursa, İstanbul, Tekirdağ ve Yalova gibi bölgelerdeki deprem endişesinin ortadan kalkacağına dair umutlarını paylaştı.
Ercan'ın paylaşımı, deprem uzmanları arasında büyük bir tartışmaya yol açtı. Paleosismolog Dr. Ramazan Demirtaş, Prof. Ercan’ın yorumuna sert bir tepki göstererek, bu görüşün bilimsel verilere dayalı olmadığını ve "kırılma mekanizmasına aykırı" olduğunu ifade etti. Demirtaş, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Prof. Ercan’ın açıklamasının bilimsel temelden yoksun olduğunu belirtti. Demirtaş, özellikle 2019’da meydana gelen M5.8 büyüklüğündeki deprem ve sonrasındaki depremlerle ilgili verilerden yola çıkarak, bu tür orta büyüklükteki sarsıntıların büyük Marmara depremi riskini ortadan kaldırmadığını vurguladı.
Demirtaş’a göre, orta büyüklükteki depremler, ana fay hattındaki enerjiyi boşaltmak yerine, farklı segmentlerdeki hareketlilikleri gösteriyor. Bu da büyük depremin tehlikesinin hala geçerli olduğu anlamına geliyor.
Prof. Ercan ve Dr. Demirtaş arasındaki bu görüş ayrılığı, Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük depremin olasılığı ve riskleri üzerine yapılan tartışmaların derinleşmesine neden oldu. Uzmanlar arasındaki bu farklı bakış açıları, Marmara depremi hakkındaki yorumları daha da karmaşık hale getiriyor.
