Türkiye'nin konuştuğu Rojin Kabaiş davasında 13 ay sonra dengeleri değiştiren bir gelişme yaşandı. Kanal D ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor Hayatta?” programına bağlanan gizli tanık, Rojin’in kaybolduğu gece yaşananlara dair çarpıcı bilgiler verdi. Tanığın ifadeleri, olayın cinayet olabileceği yönündeki iddiaları yeniden gündeme taşıdı.
“Zorla araca bindirildi, ‘Babamın haberi var mı?’ diye sordu”
Gizli tanık, Rojin Kabaiş'in kaybolduğu gece saat 21.00-22.00 civarında bir erkek tarafından beyaz bir otomobile zorla bindirildiğini söyledi. Tanık, olay sırasında aracın direksiyonunda başka bir erkeğin daha bulunduğunu belirtti.
Tanığa göre, Rojin direniyor ve “Babamın haberi var mı? Ona söylemeden gitmem” diye bağırıyordu. Zanlının, yaklaşık 25-30 yaşlarında, 1.70 boylarında, düz saçlı ve orta kilolu olduğu aktarıldı.
Baba Kabaiş: “Kızımın başına ne geldiğini biliyorum”
Canlı yayında tanıkla ilk kez karşılaşan baba Nizamettin Kabaiş, büyük bir şok yaşadı. “Ben zaten bunun bir kaza olmadığını, kızımın öldürüldüğünü hep söyledim” diyen baba, tanığın anlattıklarının kendi şüphelerini doğruladığını ifade etti.
Adli tıp uzmanı da cinayet şüphesine dikkat çekti
Programa katılan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, “Bu olayda ciddi soru işaretleri var. Kaza ihtimali zayıf. Anlatılanlar bir cinayet ihtimalini güçlendiriyor” diyerek dosyanın yeniden detaylı incelenmesi gerektiğini vurguladı.
“13 ay neden sustunuz?” sorusuna yanıt
Canlı yayında en çok merak edilen sorulardan biri de tanığın neden bu kadar süre sonra konuştuğuydu. Tanık, “O dönem korktum. Gördüklerimi anlatırsam başıma bir şey gelir diye sustum. Ama vicdanım artık dayanmadı” diyerek sessizliğini bozma gerekçesini açıkladı.
Soruşturma yeniden alevlendi
Tanığın ifadeleri üzerine, savcılığın dosyayı yeniden açması ve kamera kayıtlarının, o gece bölgede sinyal veren telefonların incelenmesi bekleniyor. Rojin’in ölümüne dair “kaza” yorumu, tanığın açıklamalarıyla birlikte tekrar sorgulanmaya başlandı.
Neler olmuştu?
Rojin Kabaiş’in cansız bedeni kaybolduktan günler sonra bulunmuş, ölüm nedeni netleştirilememişti. Ailesi başından beri olayın “kaçırma ve cinayet” olduğunu savunuyordu.Olayla ilgili daha önce herhangi bir tanık ifadesi resmi olarak kayda geçmemişti.





