Kültür Sanat

Sadece 15 dakika sürdü: İlk Oscar törenindeki şaşırtan "fiyasko"

Bugün milyonlarca dolar harcanan ve dünya genelinde canlı yayınlanan Oscar törenleri, 1929 yılında sadece 270 kişinin katıldığı mütevazı bir akşam yemeği olarak başlamıştı. İşte Oscar ödüllerinin hikâyesi...

Sinema dünyasının en prestijli ödülü olan "Oscar", nam-ı diğer Akademi Ödülleri, ilk kez 16 Mayıs 1929'da Hollywood Roosevelt Otel'de düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (AMPAS) tarafından organize edilen bu gece, bugünkü ışıltılı törenlerden çok uzaktı.

Ne kırmızı halı vardı ne de milyonlarca ekran başında bekleyen izleyici; sadece sinema endüstrisinin öncüleri bir araya gelmişti. Ancak bu 15 dakikalık kısa seremonide atılan adımlar, sinemayı bir sanayi kolundan öteye taşıyıp küresel bir sanat ikonuna dönüştürecek sürecin ilk kıvılcımıydı.

Kazananlar haftalar önceden belliydi

Günümüzdeki Oscar törenlerinde o meşhur zarf açılana kadar büyük bir gizlilik hakim olsa da, 1929 yılındaki ilk törende hiçbir sürpriz yaşanmadı. Kazanan isimler törenden tam üç ay önce basınla paylaşılmıştı. Bu durum, gecenin heyecan dozunu düşürse de asıl amaç rekabetten ziyade endüstrinin birliğini kutlamaktı. Ancak bir sonraki yıl Akademi, sonuçların tören akşamı saat 23.00’te gazetelere verilmesi kuralını getirdi; ta ki Los Angeles Times sonuçları akşam baskısında erkenden sızdırana kadar. Bugün bildiğimiz o mühürlü zarf geleneği ise ancak 1941 yılında başladı.

15 dakikalık hızlı ödül dağıtımı

İlk Akademi Ödülleri, toplamda sadece 15 dakika sürdü. Dönemin Akademi Başkanı Douglas Fairbanks, ödülleri hızlıca sahiplerine takdim etti. Törende verilen heykelcikler henüz "Oscar" adıyla anılmıyordu; resmi adı "Akademi Liyakat Ödülü" idi. İlk törende toplam 12 kategoride ödül dağıtıldı ve sinema tarihinin "En İyi Film" dalındaki ilk kazananı, sessiz bir savaş draması olan "Wings" (Kanatlar) oldu. Bu film, halen En İyi Film Oscar'ını kazanan tek sessiz film olma özelliğini korumaktadır (2011 yapımı The Artist'e kadar).

Oscar heykelinin hikâyesi

Dünyanın en prestijli sinema ödülü olan heykelcik, aslında göründüğünden çok daha derin sembollere sahip. 1928 yılında MGM’in efsanevi sanat yönetmeni Cedric Gibbons tarafından tasarlanan figür; beş kollu bir film makarası üzerinde duran ve elinde bir şövalye kılıcı tutan bir savaşçıyı temsil ediyor. Makaranın üzerindeki beş kol, Akademinin kurucu dalları olan oyuncuları, yönetmenleri, yazarları, teknisyenleri ve yapımcıları simgeliyor.

Peki, resmi adı "Akademi Liyakat Ödülü" olan bu altın figür nasıl "Oscar" oldu? Bu konuda en popüler anlatı, Akademi kütüphanecisi Margaret Herrick’in heykelciği gördüğünde "Tıpkı Oscar Amca'ma benziyor!" demesidir. Bu samimi benzetme, kısa sürede kulislerde yayılmış ve 1939 yılında Akademi tarafından resmen benimsenerek sinema tarihinin en bilinen markasına dönüşmüştür.

Charlie Chaplin’e "özel" müdahale

İlk törende dikkat çeken en ilginç olaylardan biri de Charlie Chaplin’in durumuydu. Başlangıçta "En İyi Aktör", "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Komedi Senaryosu" gibi pek çok dalda aday gösterilen Chaplin, Akademi’nin oylama sürecindeki değişikliğiyle bir anda tüm kategorilerden çıkarıldı. Ancak sinema tarihindeki devasa emeğini görmezden gelemeyen jüri, ona "Sir" unvanı tadında bir Onur Ödülü vererek durumu telafi etmeye çalıştı. Bu karar, aslında Hollywood’un kendi iç dengelerini ve rekabetini koruma çabasının ilk örneklerinden biriydi.