Türkiye'de milyonlarca vatandaşın, farkında bile olmadan devlete borçlandığı konuların başında Genel Sağlık Sigortası (GSS) geliyor. "Ben hastaneye gitmiyorum ki, neden borcum olsun?" demeyin. 2012 yılında hayatımıza giren zorunlu GSS sistemi, sigortası olmayan herkesi otomatik olarak kapsıyor ve prim ödemeye zorunlu tutuyor.
GSS borcu nedir?
Genel Sağlık Sigortası (GSS), devletin tüm vatandaşların sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanması için kurduğu bir şemsiye sistemdir. Eğer sigortalı bir işiniz yoksa, emekli değilseniz veya bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünden çıktıysanız; devlet size "Kendi sigortanı kendin öde" der. İşte her ay otomatik olarak hanenize yazılan bu prim borcuna GSS borcu denir.
Kimler GSS borçlusu olabilir?
Sistem, "boşta kalan" herkesi otomatik olarak borçlandırır. En büyük risk grubundakiler şunlardır:
-
Mezunlar: Liseden sonra üniversiteye gitmeyenler (20 yaşından sonra) veya üniversiteden mezun olup 25 yaşını dolduranlar.
-
İşsizler: İşten ayrıldıktan sonra İŞKUR ödeneği bitenler ve 100 gün içinde yeni iş bulamayanlar.
-
Part-time çalışanlar: Ayda 30 günden az sigortası yatanlar (Kalan günleri tamamlamaları gerekir).
-
18 yaş üstü: Okumayan ve çalışmayan erkek çocukları (Kız çocuklarında durum babanın sigorta durumuna göre değişebiliyor).
Kurtuluş yolu: Gelir Testi ya da af
Eğer "Benim bu primi ödeyecek gücüm yok" diyorsanız, çözüm Kaymakamlıklardaki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'na gidip Gelir Testi yaptırmak.
-
G0 Statüsü: Eğer hanede kişi başına düşen gelir, brüt asgari ücretin 3'te 1'inden az çıkarsa; priminizi devlet öder (Yeşil Kart).
-
G1 Statüsü: Geliriniz bu sınırın üstündeyse, her ay brüt asgari ücretin %3'ü kadar primi (2025 yılı için belirlenen tutar) ödemek zorundasınız.





