Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında merkezi sınava ilişkin şaibe iddiaları gündemdeki yerini korurken, bu kez gözler Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) çevrildi. ÖSYM, bu yıl da önceki üç yılda olduğu gibi sınav sonuçlarını detaylandırmaktan kaçındı. BirGün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre; adayların ortalama net sayılarını açıklamayan kurum, yalnızca ortalama doğru cevap sayılarını paylaştı. Ancak bu sınırlı veri dahi, özellikle matematik ve fen testlerinde yaşanan ciddi başarı düşüşünü gizleyemedi.

Skandal Gibi Veriler! Ösym Gerçekleri Gizleyemedi 41 Bin Kişi Sıfır Çekti! (1)

Veriler Umut Vermiyor

2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) ait istatistiksel veriler, özellikle sayısal derslerdeki başarı düşüşünü gözler önüne serdi. Temel Yeterlilik Testi'nde (TYT) yer alan 40 soruluk matematik testinde geçen yıl 6,9 olan doğru yanıt ortalaması bu yıl 6’ya geriledi. Alan Yeterlilik Testi'nde (AYT) ise 40 sorudan oluşan matematik testinin ortalaması yalnızca 6,7 oldu.

İngilizce testinde de benzer bir düşüş yaşanırken, dil testleri arasında en dikkat çekici sonuç Arapça’da görüldü. 80 soruluk Arapça testinde doğru ortalaması 29,4 olarak açıklandı.

AYT’deki diğer bazı derslerdeki doğru ortalamaları ise şöyle sıralandı:

  • Kimya: 13 soruda 1,7
  • Edebiyat: 24 soruda 6,6
  • Tarih-2: 11 soruda 1,4
  • Coğrafya-2: 11 soruda 2,7
  • Felsefe Grubu: 12 soruda 1,9
  • Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 6 soruda 1,4

Sınava başvuru yapan ancak sınava katılmayan adayların sayısında dikkat çeken bir artış yaşandı. ÖSYM'nin verilerine göre, başvurduğu hâlde Temel Yeterlilik Testi’ne (TYT) girmeyenlerin oranı yüzde 8 oldu. Alan Yeterlilik Testi’nde (AYT) bu oran yüzde 9’a, Yabancı Dil Testi’nde (YDT) ise yüzde 27,5’e kadar yükseldi. Sayısal olarak bakıldığında TYT’ye 209 bin 8, AYT’ye 171 bin 117 ve YDT’ye başvurduğu hâlde katılmayan aday sayısı 59 bin 411 olarak açıklandı.

Skandal Gibi Veriler! Ösym Gerçekleri Gizleyemedi 41 Bin Kişi Sıfır Çekti! (2)

41 bin Kişi Sıfır Çıktı

ÖSYM’nin yayımladığı istatistiklere göre, bu yıl Temel Yeterlilik Testi'nde (TYT) hiçbir net yapamayan aday sayısı 41 bine ulaştı. Baraj sisteminin kaldırılmasının ardından yaşanan yoğunluk bu yıl da devam etti.

Toplam 2 milyon 351 bin 641 adayın katıldığı TYT’de, 190 ve üzeri puan alanların sayısı 2 milyon 270 bine yaklaşırken, 400 ve üzeri puan alabilen aday sayısı yalnızca 44 bin 193’te kaldı. Geçen yıl bu sayı 74 bin 365, bir önceki yıl ise 73 bin 371’di. TYT’de tam puan yapan aday sayısı ise bu yıl da değişmedi: Yine yalnızca 1 kişi 500 tam puana ulaştı.

Alan Yeterlilik Testi (AYT) sonuçlarına bakıldığında da tablo çarpıcıydı: Sayısalda 400 ve üzeri puan alan aday sayısı 40 bin 857 olurken, eşit ağırlıkta bu sayı 2 bin 823’e, sözelde ise sadece 652’ye düştü.

Eğer eski sistemdeki gibi 160 puanlık TYT barajı uygulanmaya devam etseydi, bu yıl tam 141 bin 177 aday baraj altında kalmış olacaktı.

Skandal Gibi Veriler! Ösym Gerçekleri Gizleyemedi 41 Bin Kişi Sıfır Çekti! (3)

Asıl Sorulması Gereken Soru Farkın Neden Kaynaklandığı

Eğitim Danışmanı Nazik Kösegil, YKS sonuçlarını değerlendirerek son yıllarda sınavın belirli bir düzlemde ilerlediğini söyledi. “Son dört yıldır YKS'de çok büyük dalgalanmalar olmuyor. Sistem bir raya oturmuş gibi görünüyor ve bu durum doğal olarak tercihlere de yansıyor” dedi.

Sınava giren aday sayısının fazlalığına dikkat çeken Kösegil, ilk 200 bine giren öğrencilerin net ortalamalarının oldukça yüksek olduğunu, ancak geri kalan büyük bir grubun ciddi düşüş yaşadığını vurguladı. Bu tablo karşısında şu soruların sorulması gerektiğini dile getirdi: “Bu kadar çok öğrenci neden sınava giriyor? Aldıkları eğitimin çıktısı nedir?”

Kösegil'e göre, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ile sınavla öğrenci alan liselerden gelen adaylar daha yüksek başarı gösterirken, sınavsız girilen liselerden ya da meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin net ortalamaları daha düşük. “Burada asıl odaklanmamız gereken şey, başarıdaki bu farkın neden oluştuğudur” diyen Kösegil, liselerin bu tabloyu bir uyarı olarak görmesi gerektiğini ifade etti. “Üniversite sınavı sonuçları, liselerin eğitim performansının da bir göstergesidir. Her okulun idaresi, öğrencilerinin sınav sonuçlarını analiz etmeli ve bu veriler ışığında gerekli eğitim planlamalarını yapmalıdır” diye konuştu.