Türkiye ile Yunanistan arasındaki kültürel benzerlikler sık sık vurgulanırken, masum bir el hareketinin iki ülkede bambaşka anlamlara gelmesi şaşkınlık yaratıyor. Türkiye’de “dur” ya da “beş” anlamına gelen açık avuç, Yunanistan’da ağır bir hakaret olarak algılanıyor.
Ege’nin iki yakası, tek hareket, iki anlam
Yunanistan ile Türkiye arasındaki kültürel yakınlık; mutfaktan müziğe, gündelik alışkanlıklardan duygusal tepkilere kadar pek çok alanda kendini gösteriyor. Ancak Ege’nin karşı kıyısında, Türkler için sıradan olan bir el hareketi ciddi bir gerilime yol açabiliyor. Avuç içinin karşı tarafa dönük şekilde, parmaklar açık halde kaldırılması Yunan kültüründe “Mountza” olarak adlandırılıyor ve ağır bir küfür anlamı taşıyor.

Teşekkür yerine hakaret olabiliyor
Bir Türk için trafikte yol veren sürücüye el kaldırarak teşekkür etmek ya da bir kafede “beş dakika sonra geliyorum” demek son derece doğal. Ancak Yunanistan’da bu hareket, karşı tarafa yönelik aşağılayıcı bir mesaj olarak algılanıyor. Mountza, kaba bir hakaret sayıldığı için özellikle turistlerin farkında olmadan tartışma yaşamasına neden olabiliyor.
Kökeni Bizans’a dayanıyor
Mountza’nın kökeni Bizans dönemine kadar uzanıyor. Tarihsel kaynaklara göre suçlular, halk önünde teşhir edilirken insanların ellerini kül, çamur ya da pisliğe bulayıp suçlunun yüzüne sürmesi yaygın bir aşağılamaydı. Zamanla bu fiziksel eylem, temas olmadan yapılan sembolik bir el hareketine dönüştü. Bugün yalnızca avuç içini birine doğru uzatmak bile, o eski aşağılamanın devamı olarak kabul ediliyor.

Yunanistan’da “beş” nasıl gösterilir?
Kültürel kazaların önüne geçmek için küçük bir detay yeterli. Yunanistan’da birine sayı göstermek ya da selam vermek isterken avuç içinin karşı tarafa bakmaması gerekiyor. Parmakların sırtını göstererek yapılan işaretler ise sorun yaratmıyor. Özellikle restoranlarda, pazarlarda ve trafikte bu detaya dikkat edilmesi öneriliyor.
Mountza yalnızca birine yöneltilmiyor. Yunanlar, sinirlendikleri bir duruma karşı kendi kendilerine de bu hareketi yapabiliyor. Çoğu zaman “nara” benzeri ünlemlerle desteklenen bu jest, bir Türk için kültür şokunun en belirgin örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.





