Sinema dünyasının en prestijli gecesi olan Oscar Ödülleri’ne henüz üç ay kadar olsa da, eleştirmenler ve Akademi üyeleri arasında favoriler netleşmeye başladı. Bu yıl özellikle Paul Thomas Anderson ve Chloé Zhao gibi usta yönetmenlerin yeni "başyapıtları" ile iddialı olduğu gözlemlenirken; biyografiden korkuya, müzikalden bilim-kurguya kadar geniş bir tür yelpazesi adaylık bekliyor.

İşte 2026 Oscar’a aday olması beklenen filmler…

"Savaş Üstüne Savaş" (One Battle After Another)

Paul Thomas Anderson’ın Thomas Pynchon uyarlaması olan film, 1980’lerin politik atmosferinden günümüze uzanan epik bir aksiyon hikayesi sunuyor. Leonardo DiCaprio'nun eski bir devrimci olan Bob karakterine hayat verdiği yapım, bir devlet görevlisinin kızını kurtarma operasyonunu merkezine alıyor. Kariyerinin en iddialı işlerinden birine imza atan Anderson’ın bu eseri, hem politik mesajları hem de yüksek temposuyla "yılın filmi" adayları arasında başı çekiyor.

"Hamnet"

Oscar ödüllü Chloé Zhao, Maggie O'Farrell'ın romanından uyarladığı bu filmle William Shakespeare'in aile trajedisine odaklanıyor. Başrollerini Paul Mescal ve Jessie Buckley'nin paylaştığı yapım, Shakespeare'in tek oğlu Hamnet'in trajik kaybını ve bu acının ölümsüz eser "Hamlet"e nasıl dönüştüğünü duygusal bir dille anlatıyor. Zhao'nun " Nomadland" sonrası sinema dilini daha da derinleştirdiği bu eser, özellikle oyunculuk kategorilerinde şimdiden favori gösteriliyor.

“Muhteşem Marty” (Marty Supreme)

Josh Safdie imzalı film, 1950’lerin New York’unda bir masa tenisi efsanesi olan Marty Reisman’ın gerçek hayat hikayesinden ilham alıyor. Timothée Chalamet’nin canlandırdığı Marty Mauser karakteri üzerinden tutku, hırs ve yasak aşk temalarını işleyen yapım, sinematik anlatımın sınırlarını zorlayan özgün bir spor draması olarak tanımlanıyor. Chalamet’nin bu rolüyle DiCaprio karşısında en dişli rakip olacağı konuşuluyor.

"Günahkârlar" (Sinners)

Ryan Coogler ve Michael B. Jordan’ı yeniden bir araya getiren yapım, dram ve korku türlerini harmanlayan bir dönem filmi. Geçmişlerinden kaçarak memleketlerine dönen ikiz kardeşlerin, burada karşılaştıkları karanlık bir kötülükle mücadelesini konu edinen film, "vampir" temalı derin bir alegori sunuyor. Ludwig Göransson imzalı blues ağırlıklı müzikleriyle de dikkat çeken yapım, teknik kategorilerin en güçlü adayı olarak görülüyor.

"Görünmez Kaza" (It Was Just an Accident)

İranlı usta yönetmen Jafar Panahi’nin Cannes’da Altın Palmiye kazanan son filmi, küçük bir kazanın nasıl kontrolden çıkan bir adalet sorgulamasına dönüştüğünü anlatıyor. Baskıcı bir rejimde vicdan ve intikam arasındaki ince çizgiyi irdeleyen yapım, Panahi’ye Yönetmen kategorisinde ilk adaylığını getirmeye hazırlanıyor. Fransa'nın Oscar adayı olarak yarışa katılan film, "direniş sineması"nın en güçlü örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.

"Wicked: İyilik Uğruna" (Wicked: For Good)

Broadway’in en sevilen müzikallerinden biri olan Wicked'ın devam halkası, Oz ormanlarında sürgün hayatı yaşayan Elphaba ile "iyiliğin sembolü" Glinda'nın hikayesini tamamlıyor. İlk filmin kazandığı 10 adaylık ve teknik başarıların ardından, bu devam filminin de özellikle ABD’li Akademi üyelerinin oylarıyla prodüksiyon tasarımı, kostüm ve casting gibi on civarı kategoride aday olması bekleniyor.

"Avatar: Ateş ve Kül" (Avatar: Fire and Ash)

James Cameron bizi yeniden Pandora’nın derinliklerine, bu kez "Kül İnsanları" adlı agresif bir Na'vi kabilesiyle tanışmaya götürüyor. Jake ve Neytiri'nin ailesinin hayatta kalma mücadelesini anlatan yapım, serinin ikinci filmi "Suyun Yolu"nun izinden giderek özellikle görsel efekt ve teknik kategorilerde en az dört veya beş adaylığa ulaşmaya aday görünüyor.

"Manevi Değer" (Sentimental Value)

Joachim Trier’in Cannes’dan "Jüri Büyük Ödülü" ile dönen yeni filmi, ABD dışı yapımlar arasında törenin en büyük sürprizi olmaya hazırlanıyor. Başrollerini Renate Reinsve ve Stellan Skarsgård’ın paylaştığı yapım; film, yönetmen ve özgün senaryo kategorilerinde güçlü bir adaylık ivmesi yakalamış durumda.

"Train Dreams"

Denis Johnson’ın kısa romanından uyarlanan film, 20. yüzyılın başındaki değişim sancıları içindeki ABD’de bir demiryolu işçisi olan Robert Grainier’in hayatını konu alıyor. Netflix'in bu yılki ödül umutlarından biri olan yapımda, Joel Edgerton’ın sergilediği performansın onu "En İyi Erkek Oyuncu" kategorisine taşıyabileceği konuşuluyor.

"Frankenstein"

Usta yönetmen Guillermo del Toro, zeki ama bencil bir bilim insanının yarattığı trajik canavarın hikayesini kendi karanlık vizyonuyla yeniden yorumluyor. Oscar Isaac, Jacob Elordi ve Christoph Waltz gibi dev isimlerin yer aldığı film, özellikle "Casting" kategorisinde ve teknik dallarda momentum yaratarak Akademi’nin dikkatini çekmeye çalışıyor.