Türkiye’nin yakın tarihinin en tartışmalı isimlerinden Abdullah Çatlı’nın hayatı, “Çatlı” adlı filmle sinemaya uyarlanıyor. Başrolde eski futbolcu Vedat İnceefe’nin yer aldığı yapım, “Kurtlar Vadisi” ve “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” dizilerinin yönetmeni Onur Tan ile Ömer Faruk Sorak’ın ortak çalışmasıyla hazırlanıyor. Filmin senaryo ekibinde Çatlı ailesinden bazı isimlerin de yer aldığı belirtiliyor. Abdullah Çatlı’nın yaşamı ve faaliyetleri uzun yıllardır tartışma konusu oldu. Özellikle “Kurtlar Vadisi” dizisindeki Polat Alemdar karakterine ilham verdiği iddiaları sıkça gündeme geldi.
Abdullah Çatlı Kimdir?
Abdullah Çatlı, 1 Haziran 1956’da Nevşehir’de doğdu ve 3 Kasım 1996’da Susurluk, Balıkesir’de yaşanan ünlü Susurluk kazasında hayatını kaybetti. Türkiye’nin yakın tarihinde derin devlet, mafya ve kontrgerilla ilişkileriyle anılan önemli bir figür olarak bilinir. 1970’li yıllarda Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanlığı ve Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcılığı gibi görevlerde bulundu. Ancak hayatı boyunca çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldı; özellikle Bahçelievler Katliamı ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi olaylarla bağlantılı olarak birçok kez yargılandı.
Çatlı’nın adı, 12 Eylül Darbesi sonrası yurt dışına kaçması ve burada yaşadığı süreçlerle birlikte daha da gündeme geldi. Fransa ve İsviçre’de uyuşturucu ticareti nedeniyle tutuklandı ancak siyasi nedenlerle iade talepleri reddedildi. İstihbarat ve derin devlet bağlantıları olduğu iddia edilen Çatlı, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile ilişkilendirildi ve ASALA terör örgütüne karşı operasyonlarda kullanıldığı resmi belgelerde yer aldı. 1980’lerden itibaren Avrupa ve Türkiye arasında geçen faaliyetlerde derin devlet bağlantılı pek çok olayın merkezinde yer aldı.
Yaşamı boyunca organize suç örgütü liderliği, mafya faaliyetleri ve derin devlet ajanlığı gibi farklı kimliklerle anılan Abdullah Çatlı, 1996’da Susurluk kazasında ölümüyle Türkiye siyasetinde ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Kazada yanında bulunan bazı isimlerin hayatını kaybetmesi ve olayın arkasındaki derin ilişkiler, Susurluk Skandalı olarak bilinen sürecin başlamasına neden oldu.