DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin TBMM’de düzenlediği Yeni Yol Grup Toplantısı’nda 2026 bütçesi, enflasyon hedefleri, asgari ücret ve sosyal politikalar üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Gelir dağılımındaki bozulmanın derinleştiğini söyleyen Babacan, artan faiz ödemeleri ve düşük sosyal yardım bütçesi nedeniyle hükümeti sert bir dille eleştirdi. Asgari ücretlinin enflasyon karşısında ezildiğini savunan Babacan, yeni yılda ücret artışının “en az yüzde 50 olması gerektiğini” vurguladı.

Bütçe eleştirileri: Faiz ödeneği sosyal yardımların üç katına çıktı

Babacan, 2026 bütçesinde faiz ödemeleri için ayrılan 2,7 trilyon liralık kaynağın, sosyal yardımlara ayrılan 917 milyar liralık tutarın üç katını bulduğunu ifade ederek hükümetin öncelikli alanlarını sorguladı. Bu durumu Türkiye’nin sosyal devlet ilkesinden uzaklaştığının göstergesi olarak nitelendirdi.

Marketlerde sebze ve meyvenin artık kiloyla değil taneyle satıldığını söyleyen Babacan, toplumdaki yoksullaşmanın her geçen gün arttığını dile getirdi. “Türkiye; üç kuruşla hayatta kalmaya çalışanların ülkesi oldu” sözleriyle ekonomik tabloyu özetledi.

“Türkiye yokluk ülkesine döndü”

Babacan, gelir adaletsizliğinin tarihte görülmemiş boyutlara ulaştığını belirterek, geniş kesimlerin enflasyon, kira ve temel gıda fiyatları altında ezildiğini söyledi. Orta sınıfın giderek yok olduğunu ifade eden Babacan, hükümeti yoksullaşan toplumu kendine bağımlı hale getiren bir siyaset izlemekle suçladı.

Asgari ücret artışı için yüzde 50 çağrısı

Babacan, açlık sınırının 29.828 liraya yükseldiğini, en düşük emekli maaşının ise 16.881 lirada kaldığını hatırlatarak mevcut gelir seviyelerinin sürdürülebilir olmadığını söyledi. Asgari ücretin geçen yıl “beklenen enflasyona” göre belirlendiğini, gerçek enflasyon karşısında ise işçinin hak kaybı yaşadığını vurguladı.

Babacan’ın hesaplamasına göre işçinin yüzde 45’lik enflasyon farkına ek olarak ekonomideki büyümeden yüzde 5’lik refah payı dahil edildiğinde ortaya çıkan artış oranı en az yüzde 50 oluyor. Bu nedenle, “Asgari ücretteki artışın en az yüzde 50 olması lazım. Hesap çok basit.” dedi.

TÜİK’in şeffaf olmadığını belirten Babacan, enflasyon hesaplamalarının ürün bazında açıklanmamasını eleştirerek “Doğru hesaptan kaçmaz. Hesabına güveniyorsan ürün fiyatlarını açıkla” çağrısı yaptı.

“Kemer sıkmayı emekliden değil devletten başlatacaksınız”

Babacan, enflasyonla mücadelenin çok yönlü politikalar gerektirdiğini ancak hükümetin faiz artırımı, vergi yükleri ve maaş baskılaması dışında gerçek bir mücadele yürütmediğini savundu. Kamu tasarrufunun uygulanmadığını vurgulayan Babacan, “Gerçek bir mücadele istiyorsanız kemer sıkmayı emekliden, işçiden değil devletten başlatacaksınız.” dedi.

Aile bazlı gelir desteği önerisi

Babacan, DEVA Partisi’nin programında yer alan aile bazlı “asgari gelir desteği” modelini bir kez daha hatırlattı. Bu sistemin, ailelerin mevcut gelirleri ile temel ihtiyaçları arasındaki farkın devlet tarafından karşılanmasını öngördüğünü aktaran Babacan, “Türkiye’nin imkânlarıyla yoksulluk sarmalı hızla tersine çevrilebilir.” dedi.

Kış saati tepkisi ve gençlere mesajlar

Kış saati uygulamasının büyük şehirlerde gün doğumunu 08.30’a kadar geciktirdiğini söyleyen Babacan, çocukların karanlıkta okula gitmek zorunda bırakıldığını belirterek uygulamanın kaldırılması çağrısında bulundu. “Bu inat damattan kaldı, artık vazgeçin” ifadelerini kullandı.

Gençlere hitaben yaptığı konuşmada işsizlik, barınma krizi ve eğitimin nitelik kaybına dikkat çeken Babacan, özgür üniversiteler, yeterli yurt kapasitesi ve liyakata dayalı bir istihdam mekanizması sözü verdi.

Engelliler için çağrı

3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında konuşan Babacan, engelli bireylerin eğitim, istihdam ve erişim alanlarında ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyleyerek kamudaki engelli istihdam kotasının uygulanmadığını belirtti. Devleti, kendi kanunlarına uymaya davet etti.

Af düzenlemesi ve yargı eleştirileri

Babacan, 11. Yargı Paketi’nin infazda eşitliği sağlamaktan uzak olduğunu savundu. Düzenlemenin hakkaniyetli olabilmesi için “Anayasal düzene karşı kalkışma suçu” dışında kalan suçlar arasında ayrım yapılmaması gerektiğini söyledi. Yeni ve bütüncül bir infaz yasasına ihtiyaç olduğunu ifade ederek, “Cezada adalet, infazda eşitlik” ilkesinin yasaya yansıtılması gerektiğini vurguladı.

Babacan, infaz düzenlemelerinin yıllardır yamalı bohçaya döndüğünü belirterek tüm paydaşlarla uzlaşı içinde hazırlanacak yeni bir infaz yasasının adaletin gereği olduğunu dile getirdi.