Bir zamanlar sosyal medyanın parlak, minimal ve kontrollü dünyasında “Clean Girl” estetiği her yerdeydi. Parlak, porselen gibi ciltler; geriye taranmış topuzlar; nötr tonlarda, uyumlu kıyafetler… Sanki her sabah 5’te uyanıp mükemmel bir Instagram kahvaltısı hazırlamış gibi görünen genç kadınlar, TikTok ve Instagram’ın gündemini belirliyordu. Günümüzün en dikkat çekici temsilcisi ise, bu estetiği adeta bir din haline getiren Hailey Bieber’dı. Ancak 2025’in sonuna geldiğimizde, bu düzenli, cilalı dünyaya veda etmenin zamanı geldi: Messy Girl, yani kaotik şıklığın dönemi resmen başladı.
İşte yeni dönemin trendi Messy Girl'ün arkasındaki hikaye...
Sahte düzen yerine gerçek kaos
Düşünün: Kate Moss, kürk paltosu ve ipek elbisesiyle, saçları dağınık, eyelinerı smudge olmuş ve kırmızı ruju savruk… İşte Messy Girl estetiğinin özü bu. Geçmişteki gece kulübü maceralarımızı hatırlatıyor: Eyelinerın göz altına bulaşmış, rujun dudak kenarında, makyajsız uyanmış ama yine de tarz sahibi bir sabah. Indie grunge ruhu, Courtney Love’un isyankar enerjisi ve 2000’lerin başındaki Skins karakterleri gibi, kaos ve özgürlüğü bir araya getiriyor.
Messy Girl sadece bir görünüm değil; yaşam tarzı ve ruh hâli. TikTok’ta gençler çantalarındaki kaosu, yataklarındaki düzensizliği ve banyolarındaki dağınıklığı paylaşıyor. Minimalist daireler, estetik ürünler ve her şeyin yerli yerinde olduğu “clean girl” dünyasının aksine, Messy Girl daha samimi, gerçek ve ulaşılabilir bir ifade sunuyor.
Mükemmel olmak zorunda değilsiniz
Günümüz dünyasında sosyal medya, kusursuzluğu dayatıyor. Her filtre, her AI ile üretilmiş kusursuz yüz, gençleri görünürde “mükemmel” yaşamaya zorlayabiliyor. Messy Girl estetiğinin yükselişi ise buna bir tepki: İnsan yüzünün, yaşamın ve hataların doğal hâlini kutlamak. Kaos, düzensizlik ve spontane enerji, gençler için artık bir özgürleşme sembolü. TikTok yaratıcıları, yataktan kalkmamış saçlarını ve çantalarındaki karışıklığı paylaşarak, algoritmaların dayattığı “clean perfection” baskısına karşı duruyor.
Brat yazılarına ve Charli XCX’in indie sleaze etkisine baktığımızda, messy cool estetiğinin aslında bilinçli ve referanslı bir görünüm olduğunu görüyoruz. Bu sadece “dağınık olmak” değil; enerjiyi, karakteri ve kişiliği yansıtmak. Yükselen markalar Coach ve Ganni, bu trendin öncüsü olarak, karakteri ön plana çıkaran tasarımlarla gençleri cezbediyor. Bir bira ve kovboy çizmeleri, bir matcha latte ve Pilates seansından artık daha “aspirasyonel” hâle geliyor.
Clean Girl’den Messy Girl’e
Clean Girl estetiği başlangıçta rahatlatıcı, minimalist ve kontrollü bir ideal sunuyordu. Ancak zamanla bu estetik, performansa dönüşen bir baskı hâline geldi. Herkes aynı cilt tonu, aynı nötr tonlu kıyafet ve aynı düzenli yaşamla görünmeye çalışınca, bireysellik kayboldu. Messy Girl ise tam tersine, özgürlüğü ve karakteri kutluyor. Dağınık saçlar, smudge eyeliner, oversized çantalar, ve yataktan kalkmamış tarzıyla, gençler kendilerini daha rahat ifade edebiliyor.
Addison Rae ve Olivia Rodrigo gibi isimler, messy girl estetiğini günümüz Gen Z’sine taşıyor. Onlar, MySpace ve Tumblr ruhunu yeniden canlandırarak, kusurlu ama çekici bir görünüm sunuyor. TikTok içerik üreticileri ise, sadece görünüme değil, yaşam tarzına da vurgu yapıyor: Yüksek kiralar, yoğun iş ve okul temposu, sosyal ilişkiler ve kişisel projeler arasında, clean girl’ün kusursuzluğu artık gerçekçi değil. Messy Girl, günlük hayatın karmaşasını ve enerjisini kabul ediyor.
Messy Girl: Gerçek insan
Bu estetik, sadece bir trend değil; toplumsal ve psikolojik bir mesaj taşıyor. “Mükemmel olma baskısını reddetmek, kendin olmayı kutlamak ve hayata gerçekçi bir perspektifle yaklaşmak”… Messy Girl, gençlere sadece tarz sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sosyal medya kültürünün dayattığı mükemmellik baskısını da sorgulatıyor. Kaos, düzensizlik ve spontane enerji artık güzel ve çekici kabul ediliyor.
Minimalizmin ve temizliğin zirvesi geride kaldı; artık sahnede kaos var. Ve görünüşe bakılırsa, bu kaotik enerji uzun süre bizimle olacak.