Belçika’da eğitim hayatını sürdüren ve ailesini ziyaret etmek üzere Türkiye’ye gelen Esila Ayık, İBB soruşturmaları sonrası başlayan eylemlerde tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılması için 9 Nisan günü Kadıköy’de düzenlenen Gençlik Dayanışma Sahnesi’nin festivaline katılmıştı. Festivalde ‘Diktatör Erdoğan’ adlı pankartı taşıdığı öne sürülerek gözaltına alınan Ayık, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Esila Ayık hakkında 4 yıl 8 aya kadar hapis istemi
Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesine göre, festivalde “suç içerikli pankart ve dövizler” taşıyarak fotoğraf çektirenlerin Ayık, A.Ö. ve M.E.E. olduğu bir ihbar üzerine tespit edildi. İddianamede, üç kişinin bu paylaşımları “cumhurbaşkanını tahkir” (küçültme, aşağılama) kastıyla yaptığı savunuldu.
Söz konusu pankart ve dövizlerin, Cumhurbaşkanı’nın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu belirtilerek, eylemin düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı öne sürüldü. Bu nedenle, üç kişinin TCK 299/1-2 maddeleri uyarınca “cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan cezalandırılması talep edildi. Suçun alenen işlenmesi nedeniyle cezanın altıda bir oranında artırılması istendi.
Babası, kızının sağlık sorunlarına dikkat çekti
Kızının sağlık sorunları olduğunu ifade eden baba Ayık, ‘’Ne istiyorlar, ben bıktım gayrı; yeter, bırakın kızımı!” şeklinde bir açıklama yaptı.’’ dedi. Esila Ayık ise 3 Mayıs’ta paylaştığı bir mektupta, “Adaletin en kısa sürede tecelli edeceğine olan inancımı koruyorum. Sizler gibi ben de tahliye günümü sabırla ve umutla bekliyorum,” ifadelerini kullanmıştı.
Esila Ayık’ın ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan hapis cezası mı alacağı yoksa beraat mı edeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
