Ankara 15. İdare Mahkemesi, Ferrero'nun 2024 yılı Mart ayında Rekabet Kurumu'na sunduğu taahhütlerin fındık piyasasındaki tekelleşme etkisini ortadan kaldırmak için yetersiz olduğuna hükmetti. Mahkeme, söz konusu taahhütlerin somut ve kalıcı bir güvence sunmadığını, yalnızca “fiyat ve miktar odaklı” olduğuna dikkat çekerek iptal kararı verdi.
Fındık piyasasındaki egemenliğine darbe
Kararda Ferrero'nun Türkiye'deki fındık piyasasında "monopsona yakın bir güçle hâkim durumda" olduğunun altı çizildi. Şirketin pazar yapısını bozduğu, küçük ve orta ölçekli firmaların faaliyetlerini sürdüremez hâle getirebileceği belirtildi. Bu nedenle Rekabet Kurumu’nun, etkisiz taahhütlerle süreci sonlandırması hukuka aykırı bulundu.
İç piyasada faaliyet yasaklandı
Kararın ardından Ferrero’nun Türkiye’de fındık alımı, kırımı ve ihracatı yapamayacağı, sadece ithalat faaliyetlerini sürdürebileceği bildirildi. İhracat işlemlerini ise artık Türk firmalarının gerçekleştirmesi gerekecek.
ORTAR ve yerel firma dava açmıştı
Dava, Ordu Büyükşehir Belediyesi iştiraki ORTAR ve Ordu merkezli bir yerel fındık firması tarafından açıldı. Dava dilekçesinde, Ferrero'nun yerel üretici ve tüccarlar üzerinde baskı kurduğu, fiyatları belirleme gücünü kötüye kullandığı vurgulandı. Mahkeme bu görüşleri haklı bularak Ferrero'nun taahhütnamesini geçersiz saydı.
Ferrero'nun Türkiye karnesi
35 yıldır Türkiye'de faaliyet gösteren İtalyan şirketin 6 ayrı tesisi ve 1000’in üzerinde çalışanı bulunuyor. 2014 yılında Oltan Grup’u satın alan Ferrero, Türkiye fındık piyasasında en büyük alıcı konumuna geldi. Türkiye, Ferrero’nun fındık ihtiyacının %80’ini karşılıyor.
Avukattan açıklama: Ticari faaliyetler sona erecek
Dava sürecini yürüten avukat Ali Mertan, kararın etkilerini şöyle özetledi:
“Rekabet Kurumu, bu karar doğrultusunda Ferrero’nun Türkiye’deki mevcut ticari faaliyetlerini sona erdirmek zorundadır. Artık sadece ithalat yapabilecek. İç piyasada fındık alımı, işlenmesi, ihracat gibi tüm operasyonlarını tasfiye etmek durumundadır.”
Ne olmuştu?
Ferrero, Mart 2024’te Rekabet Kurumu ile yaptığı anlaşma çerçevesinde, Türk hükümetinin açıkladığı referans fiyatın altında fındık alımı yapmayacağını taahhüt etmişti. Ancak bu taahhütler, mahkeme tarafından "denetlenemez, caydırıcılıktan uzak ve güven vermeyen" unsurlar olarak değerlendirildi.