CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin geldiği boyutu gözler önüne serdi. Her dört kişiden birinin icralık olduğunu belirten Kış, mahalle muhtarlıklarının bile icra tebligatlarıyla dolduğunu söyledi.
"Büyüyen Tek Şey Halkın Borcu"
Kış, iktidarın sıkça dile getirdiği “büyüme” söylemine tepki göstererek, “Evet, büyüyoruz ama halkın borcu, bankaların kârı büyüyor” dedi. Kış’ın paylaştığı veriler ekonomik çöküşün fotoğrafı gibi:
- İcra dairelerinde 24 milyonun üzerinde dosya birikti.
- 2025’in ilk 5 ayında, 1 milyon 38 bin kişi borcunu ödeyemediği için icraya verildi.
- Bireysel kredi ve kredi kartı borçları 4,8 trilyon liraya yaklaştı.
- Toplam borç, varlık yönetim şirketleri ve TOKİ dahil olmak üzere 5 trilyon liraya dayandı.
"Sokaklarda Artık Geçim Değil, İcra Konuşuluyor"
Vatandaşların artık borçla hayatta kalmaya çalıştığını söyleyen Kış, “Muhtarlıklar icra evrakıyla dolu. Herkesin kapısına icra dayanıyor. Sokaklarda geçim derdi değil, icra konuşuluyor" ifadelerini kullandı.
“Şimşek’in Programı Borçlandırma Düzenidir”
Kış, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in uyguladığı ekonomi politikalarının vatandaşları borç batağına sürüklediğini söyledi. “Faizi artır, kart faizini yükselt, vatandaşı icraya sürükle. Bankalar rekor kâr açıklıyor ama bu para halkın borcundan geliyor” dedi.
Bankalar Kazanıyor, Vatandaş Kaybediyor
Kış’ın açıklamalarına göre:
- Bankaların batık kredi miktarı 432 milyar TL’ye ulaştı.
- Bireysel borçlar son altı ayda yüzde 22 arttı.
- Yılın ilk beş ayında 1 milyon kişi icraya verildi.
- Cari açık 21 milyar doları geçti.
- Yalnızca beş ayda yapılan faiz ödemesi 10,5 milyar doları buldu.
- Kur korumalı mevduatlar ve döviz hesaplarıyla birlikte dolarizasyon oranı yüzde 41’e ulaştı.
“Fakirin Cebinden Alıp Bankaya Veriyorlar”
Emekli, işçi ve esnafın borçla yaşadığını vurgulayan Kış, “Bu düzen halkı değil bankaları yaşatıyor. Bunun adı ekonomi değil, servet transferidir. Fakirin cebinden alıp faiz lobilerine veriyorlar” dedi.
Son olarak Kış, bu adaletsiz düzenin sandıkta değişeceğini savundu: “Halk borçla susturulamaz. Her dört kişiden birini icralık hale getiren bu düzenin hesabı sorulacak.”
