Yalova’nın Çınarcık ilçesinde 5. katta bulunan evinde eğlendiği esnada düşerek hayatını kaybeden ünlü sanatçı Güllü’nün (Gül Tut) ölümüne ilişkin soruşturma sürüyor. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, sanatçının Tuğberk Gülter müşteki, kızı Tuğyan Ülkem Gülter ise müşteki - tanık olarak ifade verdi. Olay esnasında evde olan Sultan Nur Ulu da tanıklık yaptı. Başsavcı Duygu Bayar Öksüz ifadeleri dinledi.
‘’Bize acımızı yaşatmadınız’’
Savcılıkta ifade verdikten sonra basın mensuplarına konuşan Tuğberk Gülter, kamuoyunun tepkisine sert sözlerle yanıt verdi:
“Ben olay günü nişanlımla İstanbul’daydım. Bize acımızı yaşatmadınız, iftiralar attınız, bizim canımız ciğerimiz söndü. Siz buna ekmek bandınız. Siz annemin şarkılarıyla ağladınız, bizi ağlatmadınız, bizi süründürdünüz. Kamera tutan, mikrofon uzatan, yorum yapan hiçbirinin mi annesi ölmedi. Çığlıkları nasıl duymuyorsunuz. Niye kimse yardım etmiyor. Herkes pislik yapmanın derdinde. Başka hiçbir derdi yok kimsenin. Niye kimse ağlamamızı istemiyor. Biz daha annemin mezarına gidip ağlayamadık sarılamadık herkes orada diye.”
‘’Annemin kemiklerini sızlattılar’’
Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ise annesinin ölümüne ilişkin süreçte yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:
“Ben hakkımızı helal etmiyorum. Annemin de konuşanlara hakkını helal etmediğine eminim. Annemin kemiklerini sızlattılar. Zaten her şey ortada. Avukatlarımız gereken açıklamayı yapacaklar. Acımızı yaşatmadılar bize.”
‘’Oğlu, olay anında net şekilde İstanbul’da’’
Ailenin avukatlığını üstlenen isimlerden Rahmi Çelik, Güllü’nün soruşturmasının devam ettiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Soruşturma dosyasının ses çözümleri ve adli tıp raporları beklenmektedir. Soruşturmanın yakın zaman içinde sonuçlanacağına inanıyoruz. Şu anda çocuklar soruşturma dosyasında şikayetçi olarak beyanda bulunmuşlardır. Oğlu Tuğberk konusunda şunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Kendisinin Yalova'da olduğu kimileri tarafından iddia edilmektedir. Kesin, net, tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde kendisi İstanbul'da mevcut olup gerek kayıtları, gerek o akşam İstanbul'dan Çınarcık'a gelirken jandarma uygulamasına, çevirmeye takılıyor. İlçe Emniyet Müdürü ile görüntülü telefon görüşmesi de yapıyor. Artı, kendi oturmuş olduğu sitenin kamera kayıtları olmak üzere hepsi de mevcuttu. Net şekilde olay anında oğlu İstanbul'dadır. Bilgi kirliliğinin önlenmesi adına belirtmekte fayda görüyoruz. İlgililer hakkında yasal işlemlerimize yakın zamanda başlayacağız."
‘’Adli süreç ciddi şekilde manipülasyona uğradı’’
Ailenin bir diğer avukatı Mert Erdoğan, soruşturmayla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Gerekli incelemeler zaten yapılmakta. Olayın ilk gününden beri ses kayıtların çözümü için zaten kriminale gönderildi. Otopsi raporunun da kati raporu beklemekteyiz. Süreç devam etmektedir. Son olarak söyleyeceğim şey, bizim kültürümüzde taziye evi dediğimiz bir kavram var. Fakat şu bir haftalık süreçte gördük ki buna saygı gösterilmediği gibi adli süreçte çok ciddi şekilde manipüle edilmektedir. Sakince bekleyelim. Gerçekler ortaya çıkacak"
‘’Dosya şüphelisi değil, müşteki olarak ifade verdik’’
Avukat Muharrem Çetin ise soruşturmanın titizlikle yürütüldüğüne dikkat çekerek, "Biz bugün müşteki olarak ifade verdik. Dosyanın şüphelisi olarak değil. Soruşturma devam ediyor. Gelişmeler oldukça biz açıklamamızı yaparız. Kamera kayıtlarına ilişkin de henüz bir çözümleme gelmedi" dedi.